2 Şubat 2008 Cumartesi

Bin Bilinmeyenli Denklem

Bu ülkedeki en netametli konulardan biri:türban.Bu topraklarda değişmeyen bir olgu.1960'ların sonundan günümüze uzanan;devlet politikalarına göre bazen desteklenen bazen de dışlanan bir durum.

Ne dersek diyelim,nasıl tanımlarsak tanımlayalım başörtüsü veya türban bu toprakların bir gerçeği,ister komünizm devletin hedef tahtasında olsun ister radikal islami hareketler bu değişmeyen sosyolojik bir gerçek.

Bütün ideolojik şartlanmışlıkları bir kenara bırakıp demokrasi ve temel hak ve hürriyetler bağlamında olaya baktığımızda son 20 yılda hedefte hep türban ve onu takan bir kitle vardı.Özellikle son 10 yılda devlet tehdit algılamasında pkk yı geri plana atarken irticayı 1.sıraya alıyordu.Hedef ve amaç o kadar önemliydi ki islami bir parti olan refah'ın üzerinden yaratılan irtica paranoyası artık klasik chp kitlesinin genetik kodlarına işlenmişti.

Aslında chp de dahil olmak üzere o dönemdeki herkesin bildiği açık bir gerçek vardı ki o da refahyol hükümetinin ekonomi politikaları,devletten geçinen oligarşik yapılanmaların hoşuna gitmiyordu ve bu oligarkların yaygaraları ve erbakanın da önemli katkılarıyla yaratılan irtica paranoyası tankları yeniden meydanlarda görmemize neden oldu ve zarar gören sadece inançlı, sadece dinin gereklerini yerine getiren samimi dindar insanlardı.

28 şubat süreciyle demokratik sistemin dışına itilen siyasal islam 2002 de dün iktidardan devrilenler tarafından yeniden iktidar yapıldı ama ortada ciddi bir dönüşüm vardı;siyasi islamcılar aşırılıklarını törpülemiş,sistemle kavga etmektense onunla işbirliği yapmaya karar vermişlerdi.

Ama bu kez birşeyler gerçekten değişti;nasıl bir anlaşma yapıldı bilemiyoruz ama türban artık serbest olma yolunda hızla ilerliyor ve asker sessiz ve şu ankarada 222A koduyla bir yürüyüş gerçekleşiyor,medya derin bir kamplaşmanın fitilini ateşledi ve toplum geriliyor daha doğrusu yıllardır kendini devletin mutlak hakimi olarak görenler,sosyolojik olarak çevrede yer alanların sosyo-kültürel-ekonomik dönüşümü ve kentleşmeyle beraber bugün kendilerinin yerini,mevkilerini,imtiyazlarını ellerinden alacakları korkusuyla basbas bağırıyorlar:LAİKLİK ELDEN GİDİYOR,DİN DEVLETİ KURULACAK,ŞERİAT İSTEMİYORUZ v.s v.s v.s.... Çünkü onlar bu ülkede ne yapılacaksa biz yaparız diyorlar,kendilerini herşeyin sahibi görüyorlar;devletin de halkın da sahibi onlar.Bu ülkedeye şeriat gelecekse de onlar getirirler,AB'YE onlar sokarlar,demokrasi,eşitlik lazımsa,onlar gerekli dozda "yeterince" verirler.Çünkü bu milletin hepsi,onların gözünde köylü mehmet ağa!..

MUSTAFA KEMAL BAĞLAMINDA ASKER

Asker bu pazarlıkta sessiz kaldı ve chp de her zaman yaptığı gibi darbe çağrısı yapmadı ve hilmi paşadan sonra yaşar paşadan çok şey bekleyen "ORDU GÖREVE" güruhu sokakta kalmış ıslak bir kedi yavrusu gibi..şimdiki kutsal ittifak'ın ana hatlarını YARGITAY+DANIŞTAY+CHP+ÇYDD ve türevleri oluşturuyor.Onlar 222A koduyla 555K kıvamında bir meydan okumanın peşindeler ama onlara sadece acıyorum ve merak ediyorum Mustafa Kemal mezarından kalsa kimbilir ne derdi size!..

Hiç yorulmayın ben söyleyeyim size.

Ne derdi biliyor musunuz:"köylü milletin efendisidir"

Hani sizin şu aşağıladığınız köylü mehmet ağa var ya işte o bu milletin efendisi ve onun kızı artık sizin gibi haklara sahip olma istiyor;sizin gibi okumak,toplumda kendine yer edinmek istiyor ama siz o ÂLİ menfaatlerinizi cumhuriyetin değerleriyle bir tutacak kadar alçalıyor ve meydanlarda Musatafa kemal'in askerleri olduğunuzu söylüyorsunuz.. Ama ne dün ne bugün biz hiç göremedik;bu vatan için toprağa düşenlerin içinde sizin gibileri.Hep memet amcam,onun oğlu,torunu ölüyor;mehmedim ölüyor,hasanım,hüseyinim..Sizler beyoğlunda,kadıköyde,çankayda,alsancakta oturup biranızı yudumlarken çerez niyetine mehmedimin şehit haberini dinliyorsunuz ve utanmadan arlanmadan Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyorsunuz!..

Ve TÜSİAD

Düne kadar akp'nin en büyük destekçisi demokrasi ve özgürlük kahramanı Tüsiad,nedense 5.5 yıl boyunca Tayyip erdoğan'ın "beraber yürüdük biz bu yollarda baraber yürüdük yağan yağmurda nostaljisinde" akp'yi desteklerken nedense türban konusu gündeme gelince ülke ekonomisinin çok hassas olduğunu hatırladı.Ülkemin ekonomin ekonomisi taşeron haline gelirken sesi çıkmayanlar bugün nedense kükremektedirler..

SONSÖZ

Bu millet laikliğin de,demokrasinin de,cumhuriyetin de,devrimlerin de koruyucusudur.Kimse kendisine durumdan vazife çıkarmasın..

Mustafa Kemal'i,koskoca ulusal bir lideri,kendi imtiyazlarını korumak için bugün kendilerine paravan yapmasınlar.

Yoksa yarın tarih karşısında hesap veremezler!

Hiç yorum yok: