16 Ekim 2008 Perşembe

Türban Aslında Neyi Örter


Bir keskin kalem bir kırık gözlük…

Şu anda bir sosyal dönüşüm süreci içindeyiz.Bu süreç muassır medeniyet seviyesine doğru değil ortaçağ karanlığına doğrudur.Ahlak yapısı,milli değerler,gelecek hedefleri ve siyasi bilincimiz sistematik bir şekilde değiştiriliyor.Bunun en büyük örneklerinden biri ‘sayın öcalan şu an düşüncelerinin değil aldığı kellelerin hesabını veriyor’diyen birinin şu an başbakan olmasıdır .(malum bir partiden hükümetteki partiye kayan oyları ayrı bir konuda ele alacağım) Yabancı uluslar tarafından asker millet olarak tanımlanan bir toplumda böyle bir olayın gerçekleşmesi ayrıca bir üzüntü kaynağıdır.Paylaşımın,dostluğun,misafirperverliğin egemen olduğu coğrafyamızda bir torbacık kömüre 5 yılını satan insanların sayısındaki artış ise gözden kaçırılacak bir durum değildir.Maalesef insanlarımızın gözü karnından daha aç.Peki bu sosyal dönüşümün sebebi nedir?Ne oldu da bu hale geldik.Daha doğrusu getirildik.1980’lerden itibaren ‘benim memurum işini bilir’ci zihniyet ile bireyci ve çıkarcı bir toplum yaratmanın temelleri atıldı.Cemaat evleri ve cemaat yurtlarının yapımına hız kesilmeden devam edildi.Büyükşehirlerdeki devlet arazileri oy karşılığı göç edenlere peşkeş çekildi.Böylelikle gelir seviyesi düşük kişilerden oluşan bir zümre yaratıldı.Bu zümre siyasal islamın sömürmesi için biçilmiş kaftandı.Vatandaşların bu tehlikenin yeterince farkında olmaması da ekmeklerine şöyle güzel bir yağ sürmekten başka bir şey yapmadı.Cemaat evlerinde ve yurtlarında,kaçak kur’an kurslarında dini eğitim adı altında siyasal islam militanları yetiştirilmektedir.Bu nesil basmakalıp düşünen,sadece itaat eden,akıl süzgecinden yoksun bireyler olarak bu fabrikadan ayrılıyorlardı.Ülkemize yeni bireyler yetiştirecek olan genç kızlarımızın -anne adaylarımızın- durumu ise daha vahim.Nasıl bir kıyafet giyeceğine dahi karar vermesine izin verilmeyen,modern dünyaya kara bir çarşaftan bakmaya zorlanan genç bayanlar ileride nasıl fikri hür vivdanı hür bireyler yetiştirebilir?Türkiye’de şu an bir şeriat devletini destekleyen bir çoğunluk yok.Ama İran,Afganistan,Irak gibi ülkelerin de çok değil 2.Dünya Savaşı sonrası dahi Cumhuriyet rejimi ile yönetildiğine dikkatinizi çekmek isterim.Laikliğini kaybeden bu ülkelerde demokrasinin ömrü uzun olmadı.Birer birer şeriat anayasaları bu ülkelerde kabul edildi.Çünkü bu insanlar zamanla bir sosyal dönüşüm projesi ile dini sömürenlerin kuklası oldular.28 Şubat sürecinin yaşandığı bir ülkede yaşayan insanlar olarak hala bazı şeyleri görmezden gelen kişilerdenseniz şeyh sait gibi işbirlikçilerin başına neler geldiğini de bilmeyenlerdensiniz.Bu sosyal dönüşüm sürecini tersine çevirmek bizim elimizde.Ülkemizin ve milletimizin güvenliği uğruna kardeşlerimiz şehit düşerken üniversite sıralarında tembellik yapmazsak,çocuk yaşta töre kubanı olan genç kızları hatırlayıp aman kim şimdi ders çalışacak demeyi biraz olsun bırakırsak önemli değişimler olacağını düşünüyorum.Türbanın(başörtüsü değil) sadece birkaç tel saçı örtmediğini,küresel güçlerin Ortadoğuda ne yaptığını ve şu anda bize ne yapmaya çalıştığını umarım anlatabilmişimdir.Birinci vazifesi Türk İstiklalini,Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek olan gençler artık harekete geçmenin zamanı gelmedi mi?

Deniz IŞIK

Diğer yazılar: Türkiye seçmeni ne ister
İktidar borazanlığı senfoni orkestrası

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Konu ile ilgili Prof. Dr. Alkan SOYAK'ın ''Örtün üstünü türbanla'' isimli makalesini herkesin okumasını öneririm.