7 Kasım 2008 Cuma

Merkantalizm,Deliler ve Demokrasi

Bir keskin kalem bir kırık gözlük…

Bir zamanlar dünyanın yuvarlak olduğunu savunanlar deli olarak nitelendirilmiş,engizisyon mahkemelerinde yargılanmıştır.Çağından ötesini düşünenlere tüm toplumlar aynı davranmıştır.Deli,meczup veya dinsiz…Bu kişilerden bazıları idam edilmiş,sürgüne gönderilmiş ve çok ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalmıştır.Ama bu yaptırımları uygulayanların unuttuğu çok önemli bir nokta var:Dünyanın yuvarlak olduğu,suyun kaldırma kuvveti,yerçekimi yasası birer birer literatürde yerini almıştır.O baskıcı zihniyete sahip kaç kişi hatırlanır acaba?Eserler ve sistemler sonsuzluğa ulaşırken zorbalar sadece karanlık sayfalarda kalır.Günümüz medeniyetine eserler ve sistemler ile ulaşıldığı unutulmamalıdır.Mesela mı: merkantalizm,sosyalizm,liberalizm,pozitivizm,rasyonalizm,kapitalizm,faşizm…Bu sistemlerin savundukları değerler ve hayat tarzı açısından eksikleri olduğu mutlaktır.Fakat sermayenin itici gücünü,insanların eşitliğini veya akılcı düşünmenin önemini kimse inkar edemez.Bir ideolojiyi benimsemek akla veya vicdana ille de kısıtlama getirmek değildir.Kişi kendisini bildiği sürece bir sakınca yoktur.Bu dediğimi ‘benim memurum işini bilir’ deyip de rüşvet almaya özendiren yöneticilerle karıştırmayın lütfen.Mustafa Kemal’in dediği gibi ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,fendir’.Ama maalesef mürşit(aydınlatıcı,yol gösterici) olarak deniz fenerini kullananlar şu an iktidarda.Bunun en büyük ve tek sorumlusu liberal,ulusalcı ve molla geçinen kesimdir.Bu suçu bir başka görüşe veya kesime atmak bu tarihi suçu azaltmaz veya yok etmez.Gladio’nun maşası olmaktan başka bir işe yaramayan bu kesimin kimseyi eleştirmeye hakkı yok bence.Türkiye’nin siyasi yapısını ve rejimi değitirmekten başka bir konu için kanun çıkarmayan bu zihniyet, demokrat gözüküp laik olmayanların yüzünden gün geçtikçe büyümüştür.Sonuç ise ortada: cari açık,güneydoğu sorunu,kadrolaşmada imam hatiplilerin öne çıkması…Bu kanunları çıkartan ve bu düzenlemeleri yapanları sosyal demokrasiyi eleştirdiğinizin onda biri kadar eleştirseniz şu anda tüm milli kuruluşlar hala milli olurdu.Yazımı şöyle tamamlamak istiyorum:Böl,parçala,yönet doktrinin uygulanmaya çalıştığı ülkemizde biraz olsun LAİKLİK DÜŞMANLIĞINDAN,DİN SÖMÜRÜSÜNE OY VERMEKTEN,LİBOŞ’LUKTAN vaz geçelim.İşte o zaman demokrasi ve insan hakları gereken düzeye ulaşmış olur.

Deniz IŞIK

Hiç yorum yok: