15 Şubat 2009 Pazar

Bir Akademisyenle Gazetecinin Hikayesi

Kriz yüzünden işten çıkarılan bir akademisyen ile bir gazeteci yurtdışına çıkmışlar. Bir süre yiyip-içip eğlenmişler.

Doğal olarak paraları çabucak tükenmiş.İş aramışlar ve bir çiflikte hayvan pisliklerini ahırdan kürekle kazıyıp çöp römorkuna atma işi bulmuşlar.

Bir süre çalışmışlar, başarılı olmuşlar, çiftlik kahyası da onları sevmiş ve hallerine acımış.

"Size daha kolay bir iş vereceğim" diyerek onları yumurta paketleme işinde görevlendirmiş.

-Bunların irilerini ve iyilerini bu taraftaki kutulara, küçük ve kötülerini bu taraftaki kutuya koyacaksınız demiş.

Fakat bizimkiler çok yavaş çıkmışlar, "Bu iyidir, değildir, küçüktür,büyüktür" tartışmaları ile işleri aksatmışlar.

Onları gözleyen kahya yanlarına gelmiş:

-Siz Türkiye'de ne iş yapıyordunuz?

diye sormuş.Bizimkiler "Gazeteci" ve "Akademisyen"diye cevaplamışlar..

Kahya:
-"Belli belli. Sizin Türk aydını olduğunuz belli" demiş.
Çok iyi bok atıyorsunuz ama iyi ve kötüyü ayırt etmeyi bir türlü beceremiyorsunuz!..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Türk işi aydın bu kadar olur.Hikaye cuk oturmuş.Bunların blogcu versiyonları da piyasada kıyamet gibi.