30 Mart 2009 Pazartesi

Demeyi Çok İsterdim...

Bir keskin kalem bir kırık gözlük...
Yerel seçimlerden sonra yazacağım yazımda '''milletimizin oyu ve onuru satılık değildir''' konusunu işlemeyi düşünüyordum.Ama başta İstanbul ve Ankara olmak üzere önemli il merkezlerindeki ''''rüşvet'''' seçim sonuçlarına etkisini göstermişti.
***
Seçimden önce sayısız yolsuzluğu belgelenen Kadir Topbaş ve İ. Melih Gökçek yeniden başkanlığa seçildi.Buradan şu çıkarımı yapmak herhalde süpriz olmaz:Dolandırıcı,işbirlikçi,menfaatçi ve özellikle de rüşvetçi kişiler kendilerine göre bir başkan seçiyor.
***
Üzülerek söylüyorum ki İstanbul nüfusunun %44,3'ü geleceği göremeyen,cahil ve daha kötüsü de şahsi menfaati için her türlü onursuzluğu yapacak kişilerden oluşuyor.Benzer bir yakıştırma Ankara ve diğer bazı şehirler için de yapılabilir.
***
Anlaşılan halkımız halinden memnun.İşsizlik,yolsuzluk,istikrarsızlık gibi kavramlar bazıları için hiçbir şey ifade etmiyor.Kapanan fabrikalar,işten çıkarılan onbinler veya sosyal patlama riski zaten önemli değil.Önemli olan takım tutar gibi oy atan yardakçı,cahil kul yığınları.
***
Aslında üzüldüğüm esas nokta şu:Onurunu,geleceğini,haysiyetini ve daha birçok insani duygularını satan insanların bunu çok ucuza yapmış olması.Seçimden bir hafta önce devletin kasasından dağıtan birkaç torba '''rüşvete'''
***
İstiklal marşımızda '''verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı''' yazmıyor mu?Ülkemizi emperyalist işbirlikçilere satan A.K.P. seçmenleri en azından fiyatı biraz yüksek tutsaydı.Ama kendi kalitelerine yakışanı yaptılar.
Deniz IŞIK

7 yorum:

Deniz Işık dedi ki...

Bu yazıya özellikle Amerikayı Kalkındırma Partisine oy verenlerden yorum bekliyorum...

Adsız dedi ki...

BEN OY VERMEDİM AMA KULLANDIĞIN KELİMELER BANA GÖRE ÇOK UCUZ HERGÜN TV DE İZLEDİĞİMİZ DİZİLERDE GÖRDÜĞÜMÜZ SIRADAN LAFLAR EMPERYALİST İŞBİRLİKÇİ FALAN TAM MURO AĞZI GİBİ OLMUŞ BU KADAR ABARTMAYIN İSTANBULU GEZMEDEN DE YORUM YAPMAYIN İSTANBUL BU KADAR HİZMETİ İLK DEFA GÖRDÜ FAYDALANAN BİLİR BUNU RÜŞVET ALAN YADA O YAPTIYSA KÖTÜDÜR DİYE HERSEYE MUHALEFET SADECE MUHALEFET OLAN İNSANLAR DEĞİL.

beyazfil dedi ki...

Belediyeciliği sadece "hizmet vermek" olarak gören cahil cühelaya üzülüyorum. İstanbul'da gördüğü hizmete övünene üzülüyorum. İstanbul'daki hizmet herkesin hakkıdır. Belediye bunu zaten üstlenmek zorundadır. Kimse bununla övünmesin. Bilin ki daha fazlasını hakediyorsunuz. Dünyanın parasını veriyoruz ekmeğe istanbulda. dünyanın parasını veriyoruz domateze, sebzeye. Hükümetin parasıyla marmaray projesini yapıp, belediye yapmış gibi halkı kandırmaya çalışan belediyeyle mi övüneceğim?
Hadi bunları geçtim, zabıtalar tarafından kafasına vurularak dövülen, kameranın an be an yakaladığı, ama belediyenin şiddet yok dediği, alevi bakkalı,içki satan bakkalı ne çabuk unuttunuz! bahçelievlerde, yolda kendi kendine konuşurken kendisine küfür edildiği sanan polisin bir genci vurması ve ölene kadar kimseye yardım ettirmemesini ne zaman unuttunuz? Kadıköy'de ve Üsküdar tarafında belediyenin sahilde içki içmeyi yasaklamaya çalıştığını gerekçesi olarak da "türbanlı muhafazakar bayanlarımızın rahatsız olduklarını söylemesini" ne çabuk unuttunuz! Anadolu yakasında bir resturanda, yemek yiyen evli bir çiftin sarıldıgını gören garsonun bu çifti uyarmasını ve kovmasını, belediyenin de buna karşı hiç bir şey yapmamasını ne çabuk unuttunuz!

Size bin tane örnek veririm bunlara benzer. Hepsi resimli ve belgeli olarak arşivimde var. Kimse kendini kandırmasın. Akşam 7 den sonra git bakalım eminönüye yalnız dolaşabiliyor musun, git bakalım yeniköye, kumkapıya dolaşabiliyor musun! Ne yaptı o tarafta belediye cevap verin! Dövülen bakkala ne oldu cevap verin! Siz cahil cühela sadece görmek istediğinizi görüyorsunuz ve hakkınız olana ne yazık ki şükrediyorsunuz. Sizin için üzülüyorum, ama bizi üzmenize ve cahilliğin bizi yönlendirmesine asla izin vermeyeceğimizi de bilin! Dünkü seçimler benim için gün doğmasa bile, bir şafak vaktidir.

beyazfil dedi ki...

Belediyeciliği sadece "hizmet vermek" olarak gören cahil cühelaya üzülüyorum. İstanbul'da gördüğü hizmete övünene üzülüyorum. İstanbul'daki hizmet herkesin hakkıdır. Belediye bunu zaten üstlenmek zorundadır. Kimse bununla övünmesin. Bilin ki daha fazlasını hakediyorsunuz. Dünyanın parasını veriyoruz ekmeğe istanbulda. dünyanın parasını veriyoruz domateze, sebzeye. Hükümetin parasıyla marmaray projesini yapıp, belediye yapmış gibi halkı kandırmaya çalışan belediyeyle mi övüneceğim?
Hadi bunları geçtim, zabıtalar tarafından kafasına vurularak dövülen, kameranın an be an yakaladığı, ama belediyenin şiddet yok dediği, alevi bakkalı,içki satan bakkalı ne çabuk unuttunuz! bahçelievlerde, yolda kendi kendine konuşurken kendisine küfür edildiği sanan polisin bir genci vurması ve ölene kadar kimseye yardım ettirmemesini ne zaman unuttunuz? Kadıköy'de ve Üsküdar tarafında belediyenin sahilde içki içmeyi yasaklamaya çalıştığını gerekçesi olarak da "türbanlı muhafazakar bayanlarımızın rahatsız olduklarını söylemesini" ne çabuk unuttunuz! Anadolu yakasında bir resturanda, yemek yiyen evli bir çiftin sarıldıgını gören garsonun bu çifti uyarmasını ve kovmasını, belediyenin de buna karşı hiç bir şey yapmamasını ne çabuk unuttunuz!

Size bin tane örnek veririm bunlara benzer. Hepsi resimli ve belgeli olarak arşivimde var. Kimse kendini kandırmasın. Akşam 7 den sonra git bakalım eminönüye yalnız dolaşabiliyor musun, git bakalım yeniköye, kumkapıya dolaşabiliyor musun! Ne yaptı o tarafta belediye cevap verin! Dövülen bakkala ne oldu cevap verin! Siz cahil cühela sadece görmek istediğinizi görüyorsunuz ve hakkınız olana ne yazık ki şükrediyorsunuz. Sizin için üzülüyorum, ama bizi üzmenize ve cahilliğin bizi yönlendirmesine asla izin vermeyeceğimizi de bilin! Dünkü seçimler benim için gün doğmasa bile, bir şafak vaktidir.

Deniz Işık dedi ki...

Bu insanların ülkemize yaptığı kötülüğü ifade eden çok güzel kelimler var tabiki.
Ama maalesef bunların hiçbiri terbiye sınırı içinde kelimeler değil.
Bu sebeple bu kelimeleri kullanmak zorunda kaldım.

Ezel KARA dedi ki...

"Üzülerek söylüyorum ki İstanbul nüfusunun %44,3'ü geleceği göremeyen,cahil ve daha kötüsü de şahsi menfaati için her türlü onursuzluğu yapacak kişilerden oluşuyor" ifadesi çok yanlış bence. bakın ben kılıçdaroğluna oy verdim. Kazanamadık ama böyle cümleler kurarsanız yine kazanamayız. Yapılması gereken, yılmadan çalışmaya ve %44.3tekileri ikna etmeye çalışmak. Bunu yaparsak inanıyorum ki solu iktidar yapmayı başarabiliriz.

M. Akif dedi ki...

Dolandırıcı, işbirlikçi menfaatçi ve rüşvetçi cahil geleceği göremeyen biri olarak nitelendirdiğiniz biri olarak unuttuğunuz bazı şeyleri hatırlatayım Denizli'yi, Kayseri'yi, Antep'i, Erzurum'u ve daha çok yerleri unutmuşsunuz.

Ömrünüzde hiç İstanbul'a gittiniz mi acaba?

Burada demokrat diye bir arkadaş vardı. Sana güzel bir cevap verecektir diye düşünüyorum ama gerçi demokrat'ta hangi yazını düzeltecek kolay değil.