9 Temmuz 2009 Perşembe

EVLENMENİN SON YÖNTEMLERİ

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni adetler gün yüzüne çıkmış bulunmaktadır. Örneğin eskiden insanlar görücü usulü evlenirlerdi. Görücü usulünde ya bir akraba ya da komşu ya da bir aile dostu görüp beğendiği bir kızı tavsiye eder ve erkek tarafı da gidip Allahın emri peygamberin kabri ile isterlerdi. Bu fasla geçmeden önce kız ve erkek ya birbirini hiç görmemiş, ya da arada bir görmüş olmakla beraber aralarında pek bir muhabbet olmazdı. Kızı istemeye giderken erkek utangaç bir şekilde köşede büzülür kız ise başını eğerek kahveleri getirir böylece belki de ilk kez birbirlerini görmüş olurlardı.
* * *
Zamanla bu usul eskidi ve kız erkek anlaşarak evlenme yöntemine geçildi. Birbirlerini görüp beğenen kız ya da erkekten biri diğerine çıkma teklif eder (senden çok hoşlandım, arkadaş olabilir miyiz? Falan gibi cümlelerle olayı detaylıca anlatmaya kalkarsak yazı çok uzar diyerek o bölümü kısaca kestirip atıyoruz) diğeri de kabul eder ve duruma göre bazen birkaç ay bazen de yıllar süren bir flört sürecinden sonra anlaşırlarsa evlenirlerdi.
* * *
Şimdilerde ise ya internet siteleri üzerinden ya da televizyon programlarından eşler bulunmaya başlandı. Hani araba sitelerine girersin ya hangi fiyat aralığında hangi renkte hangi şehirde gibi tercihlerini belirterek araba aradığımız zamanlar oluyor ya bu programları izlerken o anlar gözümün önünde canlanı verdi.
Birisi kamera önüne çıkıyor ve başlıyor anlatmaya:
- şu bölgeden olsun, çocuğu olmasın, evi olsun, arabası olsun, maaşı olsun, şu yaş aralığında olsun, ha bide unutmadan buyu da şu kadar olursa daha iyi olur. diyerek tercihlerini belirtiyor.
Adam da telefondan arayarak:
- kusura bakma söylediğin özelliklerin hepsini taşıyamıyorum ama büyük çoğunluğu bende mevcut müsaade edersen oraya gelip yüz yüze görüşelim.
Sunucu da hemen araya girip:
- yok, efendim yok sen gel anlaşamazsanız da sana başka bir kısmet buluruz diyerek adamı zorla programa çıkarıyor.
Neyse yüz yüze görüştüler ve başlıyorlar anlatmaya
- …
- …
Son karar olarak birbirlerini yakından tanımaya karar verirler. (!)
(şimdi kahkahalar atarak gülmek geliyor içimden)
Neyse ya yakından tanısınlar bakayım tanıyabilecekleri kadar.
Neyse program çıkışı arabaya binecekler kadın:
- Aaa bu ne biçim araba. Arabanda çok eski bunla 50 km üzerine çıksak galiba toplam 2 parça bitişik kalmaz.
- Ama siz arabası olsun dediniz markasını ve modelini söylemediniz ki.
Kadın neyse idare ederiz diyerek biniyor. Adam kadını eve götürüyor kadın arabadan inince gene hiç istemediği bir evle karşılaşıyor -ama ne yapalım bu kadar odalı olsun, banyosu böyle olsun, mutfağı dolaplı olsun falan dememiştim ki diye dert yakınıyor içinden- evde iki afacan, kadın hemen feryadı basıyor:
- Ama ben çocuğu olmasın demiştim
- Evet, ama bende söylediğin özelliklerin çoğu bende mevcut ama hepsi değil demiştim.
- Neyse oldu bir kere çocuklarla aran nasıl?
Her sabah kapıdan çıkınca nasıl olsa bir halt yiyeceksiniz en iyisi şimdiden dayağınızı yiyin deyip çıkan akşam kapıdan girince eşek sıpaları gene ne halt yediniz diye bağıran baba başlıyor anlatmaya:
- Ben çocuklarımı canımdan çok severim değil onları dövmek, onlara hayatta kötü söz söylemem
- Ne güzel aslında ben çocuksuz demiştim ama bu çocuklar o kadar tatlı ki bunlara hayatta hayır diyemem.
Yanına çağırarak adınız ne sizin diye soran ve bu arada yanaklarını okşayarak hafifçe gülümsemeye çalışan anne adayının içinde hâlbuki ne depremler oluyordur bu saatte. (Hele bi köprüyü geçeyim size ne yapacağımı bilirim diye yavaş bir sesle mırıldanıyordur kesin)

Eee, böyle bir evliliğin sonucunu da siz düşünün artık.

1 yorum:

T'Pol dedi ki...

Ben de bu programlara çıkan insanların medeni cesaretine şaşıyorum. Kalkıp televizyonda nasıl bir evlilik yapmak istediklerini filan nasıl da rahat anlatıyorlar... Üstelik yaşını başını almış muhafazakar tipler çoğunlukta. Pes diyorum sadece...