17 Ağustos 2009 Pazartesi

Bu Açılımın Sebebi Ne ?

Geçen yazılarımda Kürt açılımı ile ilgili bazı düşüncelerimi belirtmeye çalışmıştım.PKK'nın mecliste olması ve bu partinin AKP ile işbirliği içinde olması bu yazımın ana fikrini oluşturuyor.
***
Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanına sahip olan bütün vatandaşlarımız eşit haklara sahip.Seçme ve seçilme hakları var.Devlet dairelerinde ve özel sektörde çalışma hakları mecvcut.Üniversitelere girerken kimseye '''hangi millettensin''' diye sorulmuyor.Hatta Türkiye dışı ülkelerden bile üniversiteye giriş yapılabiliyor.Vatandaçlar yurt dışına çıkarken Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile çıkabiliyor.Kısacası Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdına sahip olmak bu ülkede sosyal yaşam için yeterli.
***
Türkler,kürtler,ermeniler,çerkezler,tatarlar,gürcüler,lazlar,çeçenler,boşnaklar,arnavutlar ve daha birçok etnik alt grup TÜRKİYE CUMHURİYETİ nüfus kağıdı ile sokaklarda dolaşmaktadır.Bu etnik gruplardan hiçbirinin kanun önünde diğerine üstünlüğü yoktur.Bu grupların ortak özelliği vatandaş olmalarıdır.
***
Şimdi açılım konusuna gelelim.
Kürt alt kimliğine sahip vatandaşlarımız bir Türk'ün sahip olduğu hangi hakka sahip değil?Meciste temsil hakkına ve belediye başkanlılarına bile sahip değiller mi?Bu açılımın sebebi ne?Kürt alt kimliğine sahip vatandaşlarımızın hangi hakkı kısıtlanıyor da bu açılımla onlar da eşit haklara sahip olacak?
***
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde PKK'nın siyasi kanadı Abdullah Gül'ü destekledi.Yerel seçimlerde ve milletvekili seçimlerinde bir işbirliği vardı.Büyük şehirlerde oylar AKP'ye Güneydoğu'da ise DTP'ye.
***
Türkiye'nin en önemli konularında bu iki parti tam bir işbirliği içinde.Şaşırmamak gerek.Hem DTP'liler hemde Başbakan R.T.E. bebek katili öcalan'a '''SAYIN''' diyor.
***
Son tahlilde bunları değerlendirecek olursak şu sonuç ortaya çıkar:
Yazarkasa krizi
İktidar değişikliği
Cumhurbaşkanlığı Seçimi
Belediye seçimleri
Kürt açılımı
***
Ekonomik olarak tamamen köşeye sıkışmş iktidarın bölgesel siyasetteki gücü o kadar zayıf ki Bölücübaşı denen haysiyetsiden 'yol haritası' bekliyor.
Deniz IŞIK

2 yorum:

kurt dedi ki...

"Kürt" diye bilinen aşiretler vardır... "Kürt" diye bir millet yoktur!.. Bu aşiretler çeşitli milletlerin dışlanmış, veya bir şekilde esas millet toplumundan kopmuş insanlardan meydana gelmiştir... Bir "Kürt Medeniyeti" asla yoktur!.. " Çünkü Kürt aşiretleri birbirinden kopuk, dağınık olarak göçebe olarak yaşamışlar, haydutluk ve eşkiyalıkları ile tanınmışlardır.

Aslında KÜRT kelimesi bile uydurmadır!.. Çünkü yakın zamana kadar bu insanlar kendilerine KÜRT demezler, "KURMANÇ" derlerdi, "ZAZA" derlerdi!.. Kürt adı onlara GÖÇEBE yaşadıkları DAĞLIK ve KARLI bölgenin özelliklerinden dolayı BAŞKALARININ TAKDIĞI AD idi.

Kürtler , ayrı bir MİLLET olmadığı gibi; tarih boyunca da hiç bir zaman DEVLET kurmamışlardır. Ama daima TÜRK devletlerinin içinde, TÜRKLER ile birlikte yer almışlardır. Çünkü TÜRKLER ile pek çok Kürt aşiretinin akraba olması bir yana; Arap, Fars, Yahudi, Ermeni kökenliler bile 100 yıldır kaderlerini Türk Devletleri'ne bağlamışlardır.

***
Kürtler ve Kürt meselesi üzerine olan tezlerin kökeni, 1850-1920'ler arasında oluşan Alman, İngiliz, Fransız ve Rus ekolüne dayanmaktadır. Bunların da amacı belli idi. Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması!...

Gelmiş geçmiş bütün yazarlar Kürtler'den bahsederken kötü şeyler söylerler. Çünkü evvel zamandan beri dağlara kaçan herkes diğer dağlılarla karışmış, kanun kaçakları, eşkiyalar, yol kesenler, farklı milletlere ait savaş kaçakları, hindistandan göç etmeye başlayan çingeneler hep Doğu Anadoludaki kimi yörelere ve dağlara çekilmişlerdir.

***

Peki, geçmişte bir KÜRT halkı yok mu?..
VAR!..
Ama ANADOLU'da değil!... ALTAYLAR'ın ötesinde!... TÜRK DİYARINDA!.. Hem de günümüzden 1300 yıl önce!..

Yenisey'de Elegeş Suyu'nun sol kıyısındaki bu anıt mezarda şu kitâbe vardır:

"Kürt El-Kan Alp Urungu, altunlug keşigün bantım belde,
Elim dokuz kırk yaşım."

3.20 m. boyundaki taşın üzerindeki bu satırların anlamı

"Kürt halkının hanı Alp Urungu'yum....
Altınlı okluğumu belime bağladım,
devletim oldu... 39 yaşında öldüm."

Biz KÜRT diye bir aşiretler topluluğunun olduğunu asla inkâr etmiyoruz!..
Bizim itirazımız, ANADOLU'daki çeşitli aşiret ve gruplardan olan bu insanların "kürt" adı altında birleştirilip, biz TÜRKLER'den koparılmak istenmesinedir... Kürt kelimesinin açıklaması, en azgın Kürtçüler tarafından dahi yapılamamaktadır.... Çünkü Kırmanç, Zaza, Lur, ve Kalhur ağızlarında böyle bir terim yoktur!.. Kürt olduğu iddia edilen toplumların dilinde kürt diye bir kelime yok, bu bile bazılarının kötü bir oyunun içinde olduğunu gösterir. Karlı dağ anlamına gelen Türkçe kelimelerden türemiş gibidir. Kart tanda türemiş olduğu akla yatkındır, yontulmamış, kaba saba anlamında...

DAĞ GÖÇEBELERİ anlamında kullanılmıştır... Ve sadece Türkler için değil; Farslar'ın, Araplar'ın hatta Ermeniler'in, Yahudiler'in oraya buraya dağılmış grupları için kullanılmıştır. Yani bir milleti değil dağda yaşayan ilkel topluluklara ve eşkiyalara deniyormuş, kürt adı böyle ortaya çıkıyor.

Kullananlara da için için kızarlardı. Çünkü "Kürt" lâkabı, onlara başkalarının taktığı, anlamında bir derece küçümseme ve hor görme ifadesi gizli olan bir ad idi... Onlar kendilerine Kırmanç, Zaza, Dersimli demeyi veya aşiret adlarını kullanmayı tercih ederlerdi. Yani kürt bir hakaretti.

Deniz Işık dedi ki...

Çok güzel bir çalışma olmuş.Teşekkür ederiz.