Bazen

Hayatta bazen bazı şeyler vardır. Sizi harekete geçirir. Mutsuz olduğunuz da mutlu eder. Cesaretiniz kırıldığında size güç verir. Bu video da benim için öyle. Bazen acıtır hayat canınızı ve “Neden ben?” diye sorarsınız. Aslında kolay olmasa da yapılacak tek şey geçmişi unutmak ve umutla geleceğe bakabilmek. Tabi ki bunu için de ara gazlara ihtiyaç duyuyor insan. Bir film, bir şarkı ya da bir söz… Bu video da öyle bir şey.

Hayat hiç kolay değil. Öğrenciyken okul sınavları vardı, okul bitince hayat sınavı başlıyor. İnsan her zaman mutlu olamıyor. Fakat anın kıymetini bilmek lazım. Ne kadar zor olsa da yaşamaya tutmamamız lazım. Şunu da fark ettim ki mutlu olmak için bir şeyin olmasını beklememek lazım. Yeni araba alınca, okul bitince, işe başlayınca daha mutlu olacağım gibi bazı şeyleri beklememek lazım. Hayat bu ertelenmez beklemez. Her geçen gün hayatımdan bir şeylerin akıp gittiğini fark ediyorum. Ne yaşarsan yaşa en iyisini yaşamaya çalış. Belki yarın olmayabilir.

Ömer Hayyam’ın çok sevdiğim bir sözü var : “Hadi... Sen şimdi "su olduğunu" düşün ve kendini "su gibi" hisset... Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı... Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu hatırla... Ama yine su gibi "bir küçük bardağın içine" sığdır ki kendini; Girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Hayat ver... Vazgeçilmez ol!”

Videonun sonunda ki söz her şeyi özetliyor “İşin sırrı aslında kendini nasıl gördüğündedir!”