16 Eylül 2010 Perşembe

Sorular!..

Referandum sonrası Hayır'ın hezimetini Mhp'ye yıkıp, Kılıçdaroğlu başarılı demenin mantıksal olan tek açıklaması,yeni anayasayla birlikte Başkanlık sistemine dönüşeceği söylenen siyasal düzende,aynen Amerikada olduğu gibi ikili bir denge üzerine Türkiye'yi oturtmak ve daha kontrol edilebilir bir siyasi yapı kurmak değil midir?

Chp'nin cumhuriyetçilerle Akp'nin Demokratlarla özdeşleştirildiği ve aslında köken itibariyle farklı olsa bile bu iki partinin,Kılıçdaroğlu faktörlüyle birbirlerinin yerine ikame edilebileceği bir politik düzen arayışının ve Mhp'yi saf dışı bırakmaya yönelik merkez ve yanaşma medya yayınları,rakamlarla büyüyen ve içten içe büzülen ve Batıda ve doğuda artan milliyetçilik akımlarıyla fiziken küçülen bir Türkiye'nin alametifarikası değilse nedir?

Tüm siyasal dengelerin mevcut iktidar lehine düzeldiği gerçeğini göz önüne alır,varlık sebebini hep mağdur ve mazlum edebiyatına dayandıran belediye zihniyetli bir siyasi iktidarın,Evet oyu çıkmasıyla kendisine oy veren ve sorunlarının çözülmesini bekleyen kitlelere karşı artık bahanesinin kalmayacağı saikiyle düşünürsek,olağanüstü şartlarda alınan oyların sağladığı hızlı siyasal yükselişin daha hızlı bir düşüşe gebe olduğu gerçeği de görmezden gelinemeyecek kadar açık değil mi?

Kılıçdaroğlu'nun sadece sosyal meselelere dayalı siyasi söylemleri,Erdoğanın köşke çıkmasıyla akp'nin üzerinde yükseldiği yapının desteğini kaybedeceği gerçeği ve mhp'nin resmin dışına çıkartılıp,bdp'nin herşeye istemezükçü yaklaşımıyla ortaya çıkarılacak Türkiye fotoğrafı en iyimser tahminle Güneydoğusunu kaybetmiş bir beyaz Türklerin refah(!) içinde yaşayacağı bir Türkiye değil mi?

Ankara'dan uzakta kurulan diplomasi masalarının hayırlara vesile olmadığı hala bu ülkenin yeni ve eski egemenlerine bişeyler öğret(e)mediyse yukarda bahsedilen fotoğrafın olağan bir kabul hale gelmesi mukadderdir,aynen Kuzey ırakta başına çuval geçirilen bir ordunun, artık Genelkurmay dışına çıkamayacak kadar bölgeden pasifize edilmesi gibi.

ve...

Siyaseti şekillendirilen bir ülkenin ordusu özellikle Ortadoğudan ve Kafkaslardan pasifize edilmişse,Diyarbakır'ı savunacak bir er bile bulmak imkansızdan da ötedir.Bu ordunun yani bu milletin başına Ankara'da da başına çuval geçirilmesi mukadderdir.

İfrat-tefrit sarkacında evet'e de hayır'a da mahkum olmayan biri olarak siyasi iktidarı gerçekten milletin hizmetkarı yapmak için son virajdayız.

Bu son şans.

Evet!İşte bu kadar.

Hiç yorum yok: