11 Mart 2011 Cuma

Hikaye

Hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağını bile bile, herşeye rağmen hayata tutunmaya çalışan bir insanı içten içe kemiren kanser gibidir aşk.

Sarmaşık kelimesinden gelirmiş zaten, sarmaşık gibi sardığını uzun zaman sonra kurutur bitirirmiş.

Öldüğünüzü hisseder ama kurtulamazmışsınız. Sonunu bildiğiniz bir filmi tekrar tekrar izleyip yeniden hüzünlenmek gibiymiş aşk.

Öğrendim.

Öğrendim ki küçücük şeyler için bile bazen büyük bedeller ödemek gerekirmiş.

Daha ne bedeller ödeyeceğim senin için bilmiyorum ama madem bedel ödüyorsun neden hala burdasın dediğinde, "sana rağmen senin için burdayım, o bedelleri ödememek için, senden yeni bir sen, benden yeni bir ben, yeni bir biz yaratmak için burdayım" demek isterdim.

Yaratmak ne iddialı, tanrısal bir laf değil mi? Aşk böyle bir şey işte sevgili, kendinden başka bir insan yaratmak.

Ben bambaşka biri oldum bu yolda, değişmesi gereken ben miydim bilmiyorum ama değiştim.
Suskunluklarımı o kadar çok biriktirmiştim ki içimde, sesim bile yabancı gelmeye başlamıştı bana. Değiştim işte, sevdiğin adam değilim artık.

Aşk böyle bir şey işte sevgili.
Ama ne kadar değişirsem değişeyim, hep aynı hataları yapacağım; yenemeyeceğim kendimi, kendime rağmen. Daha güzel olacak umuduyla çıktığım her yolda daha da mutsuz olacağım.

Söz verdim kendime o yüzden, bitmesi gereken ne varsa bitiremediğim, işte onlar bittiğinde, ben sadece ben olarak yaşacağım.

Aşk böyle bir şey işte sevgili.
Sana rağmen, aşka rağmen seni sevmek.
Anlamadın değil mi, boşver bu da böyle yarım kalsın.



Hesaplar yaparız sonumuzu bilemeden
Dünyalar kurarız dengimizi bulamadan
Acılar çekeriz hesabını soramadan
Yeminler ederiz tutamadan
Çeker gideriz.


Güzel hikayelerinizin olması ve o hikayelerin mutsuz bitmemesi dileğiyle.

Hiç yorum yok: