20 Haziran 2007 Çarşamba

Biz Unutmadık Sayın Erdoğan...


Bazen kendinden utanıyor insan bu ülkede,utanır hale getiriliyor;televizyon ekranlarına düştükçe görüntüler.Malumunuz 1.5 milyondan fazla insanın girdiği bir sınav söz konusu olunca her sene aynı aylarda başlıyor;onursuz,ikiyüzlü,çıkarcı medyanın pastadan pay kapma yarışı ve utanıyor insan kendinden 1.5 milyonun 400 bin kadarını yerleştirip geri kalanını adeta işe yaramaz yerine koyan bu sisteme sesini bile çıkaramadığı için.




Ama şimdi düşünüyorum da kızmamız gereken yazılı ve görsel basın değil,onlar üzerlerine düşeni her sene "fazlasıyla" yerine getiriyorlar,basitliğin,çirkinliğin,riyakarlığın dibine vura vura hem de.




Aslında mesele üniversiteye girmekten de öte artık,girmenin bile işe yaramadığını herkes biliyor.İşsizliğin "resmi" ama "gerçek" olmayan rakamlara göre %9-10 bandında olduğunu söylenen ülkemizde,sınavı kazanıp,bilimi siyasete kalan yapan sözde akademisyenlerin,bilimadamlarının -laf aramızda biz onlara film adamı diyoruz- köşebaşlarını tuttuğu ve gözleri kör,kulakları sağır,elleri köşebaşlarını tutamaz hale gelince malulen emekli olan ve yerlerine çocuklarını,eşlerini,damatlarını,kızlarını oturtan sevgili akademisyenlerin rahle-i tedrisinden geçseniz bile iş bulamıyorsunuz.ne kadar acı değil mi?




Üniversiteye girememek..




Daha acı ve daha onursuz olanı seçim meydanlarında başörtüsü ve katsayı gibi eğitim reformunun önünü tıkayan-veya bilerek tıkatılan- sorunları çözeceğini söyleyenlerin çözüm için tribünlere oynamak dışında hiçbirşey yapmamış olması değil mi?Acaba onurlarını mı kaybettiler?




Yoksa sizler de mi meydanlarda hakkını arayan sizler de mi görmeye başladınız iktidarlarını korumak için her denileni yapan iktidarsızların,holdinglerin tepelerinde yayılırken deri koltuklara özelleştirme adı altında sadece devletin kaynaklarını değil;ülkenin onuru en başta da insan olmanın onurunu nasıl sattıklarını?Anladınız mı namus borcumuz dedikleri başörtüsüne ne kadar sahip çıktıklarını.Farkettiniz mi ekonomik olarak büyümediğimizi sadece şiştiğimizi ve dolayısıyla istihdam yaratılmadığından her zaman yaptığı gibi tribünlere oynayan iktidarın yeni üniversiteler açarak sorunu sistem içinde oyaladığını ve işsizler ordusuna üniversiteli statüsü kazandırmaktan ileri gidemediğini.




Hala mı anlamadınız,hala mı uyanamadınız derin uykunuzdan?




1980 sonrası Türkiyesi'nin sayısal bakımdan en güçlü siyasi iktidarın başbakanı Sayın Erdoğan değil miydi ki 58. hükümette Erkan Mumcu'nun hazırladığı yök reformunu kendi siyasi ikbali için CHP'yle oturduğu siirt seçimlerinin pazarlık masasında satan,o Tayyip Erdoğan değil miydi öğrenci affına popülist bir yaklaşım olduğu için karşı çıkan bakanlara başörtülü kızlar için "peruk takıp gitsinler" diyen?ve yine o Erdoğan-hangi yüzle olduğunu bilmiyorum- yeniden yök reformu sözü verdi meydanlarda,bizlerin tüm bu olanları unuttuğunu sanarak.




Biz unutmadık siz de unutmayın:367 şarttır kararıyla demokrasiye kurşun sıkılmıştır diyerek mağdur edebiyatı yapan sayın başbakan sıkmıştır asıl kurşunu;hem de iktidarda olduğu 4.5 yıl boyunca hergün ve an başta da bu ülkenin en değerli kaynağına ve varlığına yani gençlere yani size yani bize yani bu ülkenin geleceğine...




biz unutmadık siz de unutmayın...





Şimdi anladınız mı siyasetin vizyon ve cesaret işi olduğunu.




Şimdi anladınız mı iktidarlarını borçlu oldukları küresel efendilerinin ülkemize biçtikleri rolü kendilerine misyon edinenlerinin,amerika'da bizi deliğe süpürmeyin diye yalvaranların sizi çoktan unuttuğunu?Ya da biraz iyi niyetli olalım 4.5 yıl boyunca yerli-yabancı birçok eşe dosta arkadaşa ihale dağıtmaktan fırsatları olmamıştır.




Ne dersiniz?





Tamam tamam üzülmeyin birgün size de sıra gelir..yani inşaaallaah:)



DEMOKRAT

Hiç yorum yok: