12 Şubat 2008 Salı

SEVGİ...

İnsan sosyal bir varlıktır. İnsanın doğasından gelen dengeler nedeniyle hiçbir insan tek başına yaşayamaz. İllede toplumla iç içe yaşamak zorundadır. Zaten toplumu var eden insandır. Madem insanlar toplu olarak yaşıyor aralarında mutlaka sevgi bağı olmalıdır ve mutlaka vardır da. Çünkü hiçbir insan sevgisiz yaşayamaz. Ama bunu karşısındakine belli etmiyorsa bunun ne önemi olabilir ki. İnsan mutlaka sevgisini belli etmelidir. Eğer belli etmezse ilerde çok pişmen olabilir. Nasıl mı? Size kısa bir hikâye anlatayım.
Bir adam ölünce bütün dostları başında toplanmış feryat ederken içlerinden biri daha çok ağlayıp bağırıyordu. Yanındakiler artık kendilerini boş verip onu avutmaya çalışıyorlar. "sus ağlama ölenle ölünmez" falan filan ama o daha çok ağlayarak “ben onu çok seviyordum” demiş yanındakiler “hepimiz onu ne kadar çok sevdiğini biliyoruz, ağlama” adam ise hıçkırarak “ama o bilmiyordu” demiş
Şimdi belki ölüme isyan ediyorsunuzdur. Ama yinede ölüm güzel şey. Düşünsenize ya ölüm olmasaydı acaba biz bir insan olarak nasıl yaşardık. Hayata bu kadar derinden bağlanırmıydık. İçimizdeki sevgi duygusu bu kadar derine inermiydi. Biliyorum şimdide insanlar arasında çok güçlü sevgi bağları yok ama ölüm olmasaydı bu sevgi bağları şimdide durumun çok altında olurdu. Buna inanıyorum.
Sayın okuyucular ölümlü bir dünyada yaşadığımız için birbirimizi daha çok sevmeliyiz. Ama unutmayın sadece sevmek yetmez bunu karşınızdaki insana belli etmeniz gerekir. Bunu yarına bırakmayın. Unutmayın ki yarın çok geç olabilir.
HEP BERABER SEVGİ DOLU BİR HAYATA…

Hiç yorum yok: