13 Ekim 2008 Pazartesi

Türkiye Seçmeni Ne İster?

Bir Keskin Kalem Bir Kırık Gözlük...
Güncel bir meseleden bahsederek yazıma başlayabilsem daha iyi olurdu.Ekonomik kriz,TC.’nin yıllık savunma bütçesi ve bu bütçenin nelere harcandığı…Dünyanın konuştuğu bir olaydan veya bir siyasinin demecinden bahsedebilirdim.Ama maalesef T.C. de gündem son 30 senedir gündem hep aynı.Köhne ve arapsaçına dönmüş devlet sistmi,bürokrasi çemberi,eğitim sorunu ve sosyo-ekonomik adaletsizlikler..Bunları zaten herkes biliyor dediğinizi duyar gibi oluyorum.Ama farklı bir noktaya dikkatinizi çekmeye çalışacağım.TC’nin büyük çoğunluğu şu anda içinde bulunduğumuz durumdan rahatsız ve bu olumsuzlukların değişmesini istiyor.Türk siyasi tarihinde çeşitli görüşleri temsil eden tek başına iktidara gelen partiler ve koalisyon hükümetleri geldi geçti.Ama sonuç hiç değişmedi.Anlaşılıyor ki ülkeyi yöneten siyasi kadroların büyük yanlışları var.Sizlere şu soruyu sormak istiyorum;’bu kimselere gümüş tepside iktidarı veren bu seçmen değil mi?’Burada şu soru aklıma geliyor;’TC deki seçmenler bir partiden ne ister ve neye göre oy verir?’Aklımıza ilk önce şu cevaplar gelebilir;’türban,kömür,belediyede kadrolu iş…’Peki neye oy verir;’sağdan sağa, soldan sola.’Başlangıçta saydıklarım yüzeysel,taraflı ve gerçeği tam anlamıyla yansıtmayan örnekler olarak gelebilir.Fakat ülkemizde ideolojik olarak oy kullanılsaydı şöyle bir tablo ortaya çıkmazdı:İki defa üst üste tek başına iktidara gelen cumhurbaşkanı seçtirebilen bir parti son seçimlerde sıfıra yakın oy almazdı.Şüphesiz bu siyasi bilinçsizliğin sebepleri de var:Askeri darbeler ve sıkı yönetimler gölgesinde gelişmeye çalışan demokrasimiz elbette sıkıntı çekecektir.Bu zorluğun üstesinden gelmek için vatandaşlarımıza önemli görevler düşmektedir.Dikkatimi çeken başka bir nokta ise;Türkiye seçmeni ile dünya milletleri seçmeni arasındaki tezattır.Sosyo-ekonomik olarak düşük ve orta seviyede olan dünya milletleri sendikalara yakın olan,ekonomide planlı devletçilik modelini benimseyen,rejimi kuran ve rejim yanlısı olan sosyal demokrat partilere oy vermektedir.Gelir seviyesi yüksek olan insanlar kapitalist ve din sömürüsü ile oy toplamayı amaç edinmiş,menfaat uğruna ülkesinin milli ekonomi kuruluşlarının satılmasına bile göz yumabilecek muhafazakar görünümlü partilere oy vermektedir.Türkiye’deki durum ise bunun tam tersi şeklindedir.Türkiye’de gelir seviyesi düşük olan insanlar sosyal demokrat partiler yerine liberal,kapitalist,emek sömürüsü ve din istismarı yapan partilere oy vermektedir.Neden bu kadar büyük bir tezat olduğunu şöyle açıklamak isterim:’İdeoloji ve menfaat…’Türkiye’deki insanlar ‘laik Türkiye Cumhuriyetinin ömrü dolmuştur’diyen birini Cumhurbaşkanı,şehitlerimize ‘kelle’ diyen,halkı kin ve düşmanlığa sevketmekten hapis yatmış,şeriat liderleriyle beraber fotoğrafları olan,’demokrasi bizim için amaç değil araçtır’ diyen birini Başbakan yapmıştır.Ayrıca bu insanlar mecliste yeteri çoğunluğa sahip olmayan,deniz fenerinin aydınlatmadığı,medya tarafından sürekli karalanmaya çalışılan bir siyesi lider ve parti ile uğraşmaktadır.Bu eleştiriler muhalefet partisini daha iyi bir duruma getirmek için yapılan olumlu eleştiriler değil tamamı ile muhalefet partisini yok etmeye yönelik eleştirilerdir.
Türk milleti hangi partiye ne için oy verdiğini sorgulamalı, kullandığı oya ve geleceğine sahip çıkmalıdır.Ülkeye gereğinden fazla yabancı sermaye girmesi,iktidarın küresel güçlerin kuklası olması ve iktidar kaynağının sadece menfaat olduğu durumlarda bir ülkenin başına neler gelebileceğini tarih bize her zaman hatırlatmaktadır.Ey Türk Milleti:’Bu çağdışı karanlıktan kurtulmak bizim elimizde.’Muhtaç olduğumuz kudret ise damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.’

Hiç yorum yok: