5 Kasım 2008 Çarşamba

Özü Sözü Bir Olmak...

Bir keskin kalem bir kırık gözlük…

İki kutuplu Türkiye sistemi şu anda yaşadığımız bir süreç.Çünkü kendilerini merkez sağ,liberal veya ulusalcılar olarak tanımlayanlar din sömürüsü yapan bir partiye oy verdiler.3 büyük sağ partinin son 2 seçimde neredeyse sıfır çekmesi bunu kanıtlar sanırım.Limanları özelleştiren,milli ekonomi kuruluşlarını,bankaları,ulaşım ve iletişim kuruluşlarını satan iktidar partisi mi,muhalefet partisi mi?Bunun ayrımına varmak istemeyenler askerlerin darbe sonucu iktidara getirdiği liberal geçinenlerdir.Gerçek faşist zihniyet seçimlere parti sınırlamasının getirildiği darbe sonrası seçimlerini gerçekleştirendir.Sayın liberal arkadaşlarımız iktidara gelirken çıkarmadıkları o güzel seslerini neden kendilerinden oy çalındığı zaman çıkartıyor?Ülkemizde Çırağan Sarayını dahi satacak derecede özelleştirme yapan zihniyet nasıl olur da ülkenin satışına karşı çıkar,ilginç doğrusu.Merak ettiğim bir başka konu ise özelleştirmelerde ve vatanın parça parça satılmasında mecliste çoğunluğu olmayan bir muhalefet partisi nasıl suçlanabilir?Madem iktidarı 28 Şubat süreci gibi olaylarla Chp belirleyebiliyor neden kendisi iktidara gelmek için bu gücü kullanmasın?Böyle bir gücün varlığını bir parti asla kaçırmaz.Hele ‘sosyal faşist’ bir parti asla kaçırmaz.Siyaset bilimine karşı çok az ilgisi olan bir insanın bilmesi gereken bir şey vardır:Faşist düşünceler ve faşist kadrolar iktidara gelmek için silah gücü dahil her türlü yola başvurur.Hele elinde bir 28 Şubat gibi bir toplumsal süreç yaratma gücü varsa neden bu faşist zihniyet kullanmasın?En önemlisi ise şu bence:Ülkemizin değerli vatandaşları sosyal demokrasi kutbuna gitmektense.Din sömürüsü yapan milli görüş kutbuna gitmiştir.Ayrıca bu insanlar milli görüşün yaptığı hataları da sosyal demokrat zihniyete yüklemektedir.Bunun adı dünyanın her yerinde riyakarlıktır.Madem gereksiz özelleştirme istemiyorsunuz neden iki defa tek başına bu partiyi iktidar yaptınız?Kutupsallaşmayı istemeyenler neden seçimlerde aday çıkarmıyor?Yerel seçimlerde neden iktidar partisi ile seçim işbirliği yapıyor?Bunların da mı suçlusu sosyal faşistler?Ekonomiyi ve tarımı bitiren iktidarsuçsuz ama sosyal faşist zihniyet her zaman ve her konuda suçlu.Yaşamak konusuna gelince… Bu konuda çok farklı düşünceler ve vecizeler vardır.Ama bazıları ‘yaşamak inandığın kadardır’ der.Bir şeye inanmanın ve gönülden bağlanmanın tadı her şeyden farklıdır.İnsanın özü inanmak ve inandığından dönmemektir.Sözü farklı olanlar ise her seçim başka bir sömürüyü iktidara getirir…
Deniz IŞIK

Hiç yorum yok: