5 Kasım 2008 Çarşamba

Özde Gözüküp Sözde Yaşayanlar

Geçen hafta avrupa yakasındaki bir karakterden yola çıkarak yazdığım 28 şubat süreci ve Türkiye'nin yaşadığı sosyo-ekonomik dönüşümünü konu olan yazımda hiçbir şekilde refah partisinin siyasi anlamdaki işlerini savunmadım.

Yaptıklarının savunulacak hiçbir tarafı yok ki zaten bu ülkede şeraiat isteyenler araştırmalara göre en fazla %3.

Bizler bağnazlıkla,topyekün bir bakış açısıyla bir siyasi oluşumun yaptıklarını yanlış sayamayız,

ve iddia ediyorum 28 şubat laiklik paravan yapılarak Türkiye'ye çizilen yeni yol haritasının en önemli kilometre taşlarından biridir.

Kitleler irtica paranoyasıyla laiklik-dindarlık ekseninde kemikleştirilmiş bugünlere sürüklenmiş,siyaset akp-chp eksenine kıstırılarak Türkiye kısır çekişmelerin ortasında bırakılmış,devletin özkaynakları talan edilmiş,haraç mezat özelleştirilmiştir.

28 şubat'ı laik cumhuriyeti korumak olarak görmek,bize sunulan ve bizim de afiyetle yediğimiz milyar dolarlık bir hırsızlıktan başka birşey değildir.

Bu süreçte,chp'nin muhafazakar kitleleri akp'nin arkasına toplamak konusunda gösterdiği büyük başarıyı yadsımamak lazım.Nasıl erbakan'ın akılsızlığıyla türkiyede böyle bir süreç başladıysa chp'nin de bu süreçteki katalizör etkisi asla unutulmamalıdır.

Sosyal Faşizm

Evet chp sosyal faşist bir zihniyete sahipitir.


Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkanlar çıktığını iddia edenler türban-başörtüsü-için kopardıkları yaygaranın yarısını tüpraş,petkim,petrol ofisi,telekom,limanlar,bankalar,sümerbank,tekel,tedaş,seka gibi kurumların özelleştirmeleri için çıkartsalardı,bugün bu memlekette bu kadar rezillik olmazdı.
İşte kıbleyi şaşırmak dedikleri bu olsa gerek.

İnsanların hacca gitme isteğini "araplara para kaptırma" diyecek kadar elitist(!) bir yaklaşımla cevaplamak,akp'nin işini yaramaktan öteye gitmez.

Ayrıca siz bakmayın onların dürüst politikacı söylemlerine.Onlar aynı akpliler gibi -mış yapıyorlar.Kemal kılıçdaroğluyla başlayan temiz siyaset söylemi,yerel seçimlere dönük zeka özürlü bir hamleden başka birşey değil;aynen başbakanın aydın doğan'a kükremesi gibi.

Akp'nin dindarlığı gibi,onlar da laikmiş gibi yaparlar.

Onlar Atatürkçüymüş gibi yaparlar,Atatürk hakkındaki normal bir eleştiriye dahi tahammül edemezler.

Onlar halkçıymış gibi yaparlar,dillerinden de elistist söylem dışında birşey düşmez.Halkı cumhuriye inanmamakla,bu yüzden de sosyal demokrat partiye oy verememekle suçlarlar.Çünkü cumhuriyeti kendi ideolojileri dışında görmek istemezler.Çünkü mutlak doğru,hakikat onların tekelindedir.İşte bundandır ki sosyal faşizm sosyal demokratlık olur ve halksa hep gericilere oy veren aydınlanmamış bir güruh...

Ve onlar,halkı aydınlanması gereken cahil bir güruh olarak gördükleri için,herşeyin en iyisinin millete "yeterince" verilmesi gerektiğini düşünürler:

demokrasi mi lazım,1 doz verin,

laiklik mi lazım,biz nasıl istiyorsak öyle olacak,

modernleşecek miyiz,bize bakın,siz köylüler modernliği nerden bileceksiniz.

Bir yandan da "köylü milletin efendisidir" deyip,bir yandan taze başkent Ankara'nın tek meydanı olan ulus'a modern cumhuriyetin görüntüsünü bozduğu için köylüleri sokmayan sizlerin sözde modernist aydın yaklaşımları artık sökmüyor efendiler...

Biraz Atatürk'ü okuyun anlayın,hazmedin de öyle gelin,sosyal faşizminizi,laiklik demokrasi diye millete yedirmeye çalışmayın,

ve karar verin artık efendiler!Bu ülkenin efendisi siz misiniz yoksa egemenlğin kaynağı olan halk mı?

Sonsöz

Milletin karnı doydu artık bu sözlere.

Yeni şeyler söylemek lazım,ülkemin bu kısır döngüden çıkıp,hakettiği yere gelmesi için yepyeni fikirler projeler ortaya atmak lazım..

Eğer siz illa da laik oligarklarla,sözde muhafazakarla sözde demokratların kavgasında taraf tutacaksanız,hiçbir yere angaje olmayan halkın tarafını tutun.

Yoksa hayatınız çağlayanla kızılçeşme arasında toplanıp slogan atmaktan öteye gitmez.

Olan da bu zamana kadar,sömürülen,ezilen,horlanan halka olur...

Hiç yorum yok: