26 Şubat 2009 Perşembe

SEÇİME DOĞRU GİDERKEN

Siyasi seçimler yaklaştı ve biz bir seçmen olarak neye göre oy vereceğiz diye düşünürken daha önce yazdığım yazıları gözden geçirmeye karar verdim. Haziran 2007 de politikacılar ile ilgili bir yazı yazmıştım onu okudum. Orda politikacıların verdikleri vaatleri
- seçimi kazanmanın sevinciyle - sonradan unuttuklarını, bunun için yerine getirmedikleri için onları suçlamamamız gerektiğini yazmıştım. Aradan bunca zaman geçtikten sonra düşündüm de acaba ben halen aynı fikirde miyim?
Hayır!...
Fikrimi değiştirdim.
Çünkü anladım ki bazı şeyler göründüğü gibi değildir.
Çünkü biliyorum ki sadece aptallar ve ölüler fikirlerinde sabit kalırlar.
* * *
Şimdi geçmişe doğru göz atalım. Geçen seçimlerde hangi vaatler verildi.
Örneğin okul kitapları bedava olacak denildi. Bu vaat iktidar partisi tarafından mı yapıldı. Hayır. Ama iktidar ne yaptı ders kitaplarını bedava dağıtmaya başladı. Çünkü bu imkanı elinde bulunduruyorken neden rakip bir partinin bunu ona karşı koz olarak kullanmasına izin versin ki.

Şimdi başka bir vaat e geçelim. Neydi 2. vaat? Mazot 1 TL olacak denildi peki bu yapıldı mı?
Hayır. Peki, bu iktidar parti tarafından mı vaat edildi. Hayır.
Peki, vaat eden parti iktidar olsaydı yapar mıydı? – daha doğrusu yapabilecek miydi?- bilmem ama görülen odur ki imkânlar el vermedi.
* * *
Bundan hangi sonuçlar çıkıyor?
Demek verilen vaatlere inanarak oy vermeyeceğiz.
Peki, yapamayacak vaatleri neden söylüyorlar diyorsanız haklısınız. Daha doğrusu adaylarımız da haklı. Çünkü yapabileceklerine inanıyorlar. Ama şunu bilin ki taç başa geçince insan akıllanır.
* * *
Değerli başkan adayları boşuna meydanlara çıkıp ta boğazınızı yırtmayın. Atatürk’ün dediği gibi “bu millete hizmet eden onun efendisi olur.”
Eğer ki oy vereceksek hangi partiye vereceğiz? 2 seçenek var.
*Ya sizi temsil ettiğine inandığınız bir parti olacak. (Bu toplumsal ya kültürel olabilir)
* ya da yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyebilecek.

Hiç yorum yok: