22 Ocak 2010 Cuma

Ev Ödevi


Bugün cuma.

Ev ödevini cuma akşamları yapıp bütün haftasonunu gezmeye ayırmaya planlayan öğrencilerin sevinci vardı içimde;ta ki kanlı cuma planlarını okuyana kadar.

Asırlarca Allah'ın evi olan Kabe'nin bekçiliğini yapan bir ordunun,kendi halkını yine Allah'ın evi olan camilerde "Kanlı Cuma" planlarıyla öldürmeyi amaçlaması,bu yolla darbeye giden yolu açmayı planlaması nasıl bir ahlakın vicdanın aklın ürünüdür aklım almıyor.

Genelkurmay açıklama yapmış bu bir "senaryo planı" demişmiş.

Amerikan derin devleti Türkiye'yi işgal planlarını tatbikat adı altında uygularken efendilerin yaptığı planlara,yediği nanelere bakın hele.

Kendi halkına karşı bütün görevlerini bir yana bırakıp,kendini tek yetkili gördüğü "rejim bekçiliği" bahanesiyle yine kendi halkına kurşun sıkmayı marifet bilen bir ordunun saygınlığı kalmamıştır.Serdar Akinan'ın dediği gibi "Siz, “egemen bir devletin milli ordusu” değil de “rejim ordusu” olmaya devam ederseniz bu dayağa devam edecekler."

Manşet olacaksınız "kiralık gazeteler"e,hem de dalga geçilircesine.

Aynen şöyle yazacaklar:

"1923 zindeliğine döneceklermiş!"
Sivil Milis Raporunda belirtildiği gibi "Düşmanın ülkenin kıyılarından değil,bankalarından çıktığı" bir dönemde kurmay zekasının bu derece sığ olması,tehdit olarak kendi insanını ve onların seçtiği iktidar görmesi ne acı ne ironik.

Biz sizden 2023 planı beklerken,mart 2003 Balyoz Darbe Planını kucağımızda bulduk.

İslam coğrafyasının kalbinde oturup, çevresindeki herkesi düşman olarak gören,batılı olacağım gibi batılılaşmayı şekilci bir anlayışla Ortadoğu ve Ortaasyayla tüm tarihsel bağlarını koparmak zanneden,halkından uzaklaşan,uzaklaştıkça yalnızlaşan,yalnızlaştıkça hatalar yapan bir ordunun Süleymaniye'de kafasına çuval geçirilmesi mukadderdir.

Biz,Karlofçadan beri geri adım atan bir milletin tek ileri adımı olan Kıbrıs çıkarmasını yapan o kahraman orduyu özlüyoruz;yıllardır miletini namaz kılıyor,sosyalist,savaş karşıtı,radikal dinci,dönme diye fişleyen,irtica diye öcüler yaratıp karanlığa kurşun sıkanları değil.
Kazım Karabekir'i,
Refet Bele'yi
Rauf Orbay'ı
Fevzi Çakmak'ı ve bu topraklar için herşeyini ortaya koyan bu askerleri özlüyorum.
M.Kemal'i özlüyorum paşam,bilmem anlayabiliyor musunuz?

Hiç yorum yok: