18 Şubat 2010 Perşembe

Mutlu musunuz!

Mutlu musunuz Sayın Başbakan?

Başınızı Gata'ya başörtüsüyle giremeyen eşinize yaslayıp gözlerinizi kapadığınızda vicdanınız gerçekten rahat mı?

4 kasım sabahı umuda uyanan Türkiye'den geriye ne kaldı söyleyebilir misiniz?
Dindar cumhurbaşkanı seçilince herşeyin hallolacağını söyleyen sizler,hiçbirşeyin hallolmadığını gördüğümüz şu günlerde umutsuzca konuşmaya sızlanmaya devam mı ediyorsunuz hala?

Şimdi suçlu kim sayın Başbakan?

Danıştayı kaldıralım?

Yargıtay zaten iş yükünün altında boğulmuş;yeni bir yargıtay kuralım hükümete bağlayalım, mahkemeler yıllarca rejim bekçiliği adına kendi milletine düşmanlık yaptı, biraz da sizin diktanıza hizmet etsin ne dersiniz?

Anayasa mahkemesi üyelerini de zamanla Çankaya'ya seçtirerek değiştirdik mi herşey tamam olur dimi ama?

Yıllarca meslek lisesi,başörtüsü meselesi yüzünden küfür ettiğiniz YÖK'e sahip olunca bakıyorum da keyfiniz yerine geldi,çok rahatsınız dimi sayın Başbakan?

Ordu zaten yeterince yıprandı,hatta kum torbasına döndü desek daha doğru olur hatta bazılarına göre ilker paşa'nın serzenişleri "yaprak dökümü"nün ali rıza beyine dönüştü artık kimse sallamıyor anlayacağınız.

Yüce Türk ordusunu ali rıza beyler ve şürekasıyla nasıl da darmadağın ettiniz helal olsun,28 şubatta tanklar yürüyordu,şimdi salya sümük ağlayan paşa profilleri süslüyor led ekranlarınızı,mutlu musunuz sayın Başbakan?

Tadından yenmeyecek bir ülke haline geldik,hele bi de son Erzincan-Erzurum-Ankara muharebelerinin eşliğinde seçime gidersek artık ezeli-ebedi iktidarımız olan AKP'yi sonsuza dek baştacı etmiş oluruz ki,8 yılda abad olamayan hısım akraba eş dost yandaş yanaşma yalaka varsa onları da bu yeni dönemde yeni köşklerine taşımış oluruz.

Ne derseniz sayın başbakan,kulağa hoş geliyor değil mi?

Bi dee....

HSYK'daki sizin çocuklara söyleyin:"our boys have done it"

Good job!

Hiç yorum yok: