5 Temmuz 2011 Salı

Şike, Hukuk ve Ergenekon



Medyanın savaş baltalarını çıkarttığı bu kasap havasına esir olmayacağız.



Ergenekon sürecindeki gibi itidalli davranıp analiz edecek ve haksızlıklara sesimizi yükselteceğiz. Zanlıların emniyetteki sorguları sürerken aleyhteki belegeleri çarşaf çarşaf yayınlayan medyaya yine karşı çıkacağız. Sevmesek de, söylediği herşeyle futbol basınının yıllardır tepkisini çekse de Aziz Yıldırım'ın bu ülkenin kanunlarına tabi olduğunu hatırlatacak, masumiyet karinesini kana susamış vampirlere hatırlatmayı borç bileceğiz.



Bundan hiçbirşey çıkmasa bile futbol adına sevindirici bir gelişmedir demek, ergenekonda gülünecek suçlamalarla içeride tutulan insanların vicdanları kanatan hikayelerine sessiz kalmakla eşdeğer değilse nedir?



Ki bu operasyon sonucunda zanlıların suçları sabit olduğu sonucu varsayımından hareketle, hukukun değil, kanuni zihniyetin egemen olduğu bir devlette, o kanunların da sadece güçsüzler için işlerse yaşanması muhtemel bu hukuksuzluk karşısında da sesimizi çıkarmak boynumuzun borcudur.



Biz futbolun ergenekonuna dokunan bu süreci taraf gazetesinin yaptığı gibi Fenerli generallerden kaynaklı diyecek kadar akılsız değilsek de, Saraçoğlundaki locasına Audi markalı zırhlı araçıyla gelen generallerin neden hala dokunulmaz olduğunu da merak etmekteyiz açıkçası.



İç konjonktürün Dolmabahçe mutabakatıyla sağlandığı ergenekon operasyonunu baz alırsak, futboldaki bu operasyonunun da kimlerin dokunulmazlığı üzerinden başladığını da sormak hakkımız olsa gerek.



Yakında buluruz cevapları, iyi güncel analizler.

Hiç yorum yok: