5 Ekim 2011 Çarşamba

Parıltılı Çelişkiler

"Afrika deyince gözünün önünde pırlanta ışıltısı gelenler, bugün Kıta'nın yaşadığı sorunların da en önemli müsebbipleridir. İşte o yüzden dünya Afrika'ya borçludur diyorum."  Başbakanın Güney Afrika'dan batıya yolladığı açık mesajlardan birisiydi bu.


Sormadan edemiyorum, Afrika deyince gözleri parlayan batının, Şam, Hama, Humus, Lazkiye, Beyrut, Kerkük, Musul, Bağdat, Tahran, Tebriz, İsfahan deyince de gözlerindeki parıltıyı görmüyor musunuz? İsrail'in güvenliği için enerji havzaları üzerinden güvenlik hatları oluşturmaya çalışan batının destekçisi olurken petrol kokusu mudur kanı bastıran, parayla mı ölçülür Ortadoğu' da insanın değeri? Ucuz mudur hayat, kısa ve parıltılı mıdır Afrika'daki gibi? 


Vicdanlarını pragmatizmle dengeleyen muhafazakar liberal ittifakın kıblesizliğiyle kitleleri mihrabınıza yüz vurdurabilir, reel dış politik masallarıyla kendiniz gibi düşünmeyen herkesi 'cehaletle' suçlayabilirsiniz ama kara kıtanın kaderine isyan ederken, kardeşime kurşun sıkan, tecavüz eden haçlılarla ittifak masasına oturmak en hafif tabirle inandığımız dinin değerlerine ihanet etmektir.

Hiç yorum yok: