5 Şubat 2008 Salı

Başbakan İşini Biliyor...Oyuna Gelmeyin...Türban Meselesi Tam da Zamanında Patlak Verdi.Peki Neden?

Ekonomideki küresel dalgalanmadan kurtulmanın yollarını piyasaya alevi açılımı,türban gibi konuları ön plana sürerek sıyrılmaya çalışılıyor.Bizim yöneticiler bu dalgalanma içerisinde artık Türkiye krizlerden daha az etkilenir gibi söylemlerde bulunulmaktadır.Acaba sordular mı gelişmekte olan ülkelerde yaşadığımız en son dalgalanmada en çok darbe yiyen ülkeler kimlerdir?

Akp ekonomideki hatalarını anladı ipe un seriyor halk uyanın artık hitabeti güçlü içi boş bu adamın yaptıkları başımıza felaket getirecek.Siz hala bu adamların savunuculuğu yapın kriz ortamından nasıl hileyle dolanla kurtulmaya çalışıldığını izleyin.

Bunun için sizlere sitekam.com yazarlarından Erbil Deniz ve Ersin Esen'in yazılarını aşağıda yolluyorum.

Erbil Deniz

"
Ekonomik Türban

Bu başlıktan sonra bir şeyler yazmaya gerek var mı bilmiyorum? Birkaç ay önce Malezya ile oyalandık. Şimdi sıra yine ve yeniden “Türban” a geldi. Politikacı olsam bu sorunun çözülmesi için pek istekli davranmam. Ülkede ters giden ve görünmesini istemediğim bir olay olduğu zaman hemen türbana sığınırım. Ve her gece önce İran’a daha sonra Anayasa Mahkemesi’ne dua ederim.

Borsa can çekişiyor, bütün ekonomiler ne yapmalı diye düşünüyor, FED faiz üzerine faiz indiriyor ama biz türbanla uğraşıyoruz. Mehmet Şimşek çıkıyor bir şeyler mırıldanıyor, yumurta işiyle uğraşan evlada sahip Maliye’ye bakan Unakıtan bize bir şey olmaz anlamında geçiştiriyor. Bir ayda %25’e yakın düşmüş borsa bundan sonrası muallak, Avrupa Birliği dolar karşısındaki değerini azaltmanın yollarını arıyor, bizim liramız her geçen gün biraz daha değerlenerek piyasalar daha fazla ithalata mecbur bırakılıyor ve hala bize bir şey olmaz diyebiliyor bazıları. Haksız sayılmayabilir Sayın Unakıtan ancak bu “biz” den kastı kimlerdir buna bir açıklık getirirse biz kimiz onu anlarız.

Ülkemizde en masrafsız tartışma konusudur türban meselesi. Yapay gündemler oluşturmak bu konuda o kadar basittir ki; iki kelimelik cümlenin bir kelimesinin türban olması yeterlidir. “İnancı gereği başını örten” kalıbını da ne kadar çok duyuyoruz. Bu kalıp bile başlı başına sayfalarca yazmaya, günlerce tartışmaya yetecek düşünceler barındırıyor. Her düşüncenin ardından kıyametler koparmaya alışkın olan ülkemiz, düşünce yerine koyulmaması gerekilen cümlelerin üstünde durmadığı an, politikacıların elinden türban malzemesini almış olur. Ortada araştırmalar varken, görmek isteyen gözlere görünen gerçekler varken daha hala üniversitelerde türban sorunu var diyen “ışık”lara anlam veremiyorum. Ağızlarından düşürmedikleri demokrasiyi gerçekten benimsemiş olsalardı, demokrasinin kişiye özel yasalar ile işlemediğini kavrarlardı.

Bu ülkede görerek yaşamak için bu dönemde, biraz paranoyak olmak mı gerekir? Atılan her yeni adımın, hangi ayakla atıldığını da düşünmek zorunda mıyız? Şüphesiz farklı cevaplar olacaktır bu sorulara. Ancak yasama ve yürütmeyi elinde bulunduran kurumların asıl görevlerinden biri de; bu sorulara herkesin aynı ve mantıklı cevabı verebileceği zemini hazırlamaktır. Farklı zeminler oluşturmak değil…"


Ersin Esen
"

Başbakan´ın Niyeti

Yazıma başlamadan önce ufak bir hatırlatma; Başbakanımızın İspanya’dan dönerken ayağının tozuyla yaptığı ‘türban sorununu çözme açılımı’ nın üzerinden henüz bir ay geçmedi…

Başbakan ve partisi AKP seçime katıldığı her iki dönemde de türbanı önemli bir oy toplama enstrumanı olarak kullandı. Neden? Çünkü AKP’nin çekirdeği,asıl tabanı,ülkemizin sağ kesiminin göbeğidir. Başbakan ‘Milli Görüş’ gömleğini çıkardığını iddia etsede AKP’nin asıl tabanı milli görüş geleneğinin tabanıdır.Ancak önemli bir husus var.Başbakan’ın AKP ile iddiası neydi? AKP’yi sağda kurup merkeze taşımak… Nispeten bunu gerçekleştirdi de. Gerek içine kattığı liberal görüşlü isimler gerekse de yıllardır merkezde siyaset yaptığını iddia eden partilerden oy toplaması bunu nispeten gerçekleştirdiğini gösteriyor.Peki sağ merkeze giden bir parti ne kazanır ne kaybeder? Böyle bir partinin hem merkezdeki liberalleri hemde asıl tabanını memnun etmesi gerekir.Aslına bakarsanız merkez liberalleri memnun etmek kolay.AKP ilk beş yıllık iktidar döneminde ne türban dedi ne imam hatip dedi ne kamusal alan dedi.Sadece partinin öz yapısıyla alakalı olan Cumhurbaşkanı’nın hanımının türbanlı olması hususunda bir sürtüşme yaşandı.Bu kadarı bile merkez liberalleri memnun etti. Bu liberallerden hiçbiri ekonomiyi, sorumsuz özelleştirmeleri konuşmadı. Demek ki memnun oldular veya işlerine geldi.Ancak AKP nin asıl tabanında çatlak sesler çıkmaya o dönemde başladı. Çünkü türban,imam hatipler gibi konularda gözle görülür bir ilerleme yaşanmadı. ‘Eğer yaşansaydı liberaller memnun olmayacak ve yüzde 46’lık oy potansiyeli tehlikeye girecekti…’

Peki ne oldu da Başbakan ülke’nin yüzde 54’ünün birincil sorun olarak görmediği türbanı,hele hele de dünya dev ekonomik çalkantıyı beklerken,parmak uçlarında dikkatlice ilerlerken Başbakan önce alevi açılımı sonra türban açılımı yapma gereği duydu? Bence bu sorunun iki cevabı var; Eğer başbakan iyi niyetli ise AKPyi küçültmeye karar verdi! Evet başbakan AKPyi çekirdek tabanına geri götürmeye,merkezden uzaklaşmaya karar verdi.Çünkü merkezde güçlü kalmak zordur. Merkezin zemini kaygandır… Liberaller ve sol kesim türban açımlı konusunda şimdilik hak ve özgürlükler argümanlarıyla konuyu geçiştirseler de ülkemizde 80lerin ortalarından sonra bir siyasi parti bayrağı gibi göndere çekilen türban hususundaki bu gelişme onları da rahatsız edecektir.Eğer başbakan’ın niyeti buysa ilerleyen süreçte parti içerisindeki liberal isimlerin tasfiyesini izleyebiliriz.Peki başbakan’ın kötü niyetliyse? Bu durumda başbakan gelen ekonomik tehlikenin farkındadır.Ülke gelen ekonomik dalga ile savrulacaktır. Bu durumun bir suçlusu olmalıdır. İşte o zaman AKP ‘gerekli hazırlıkları yapmıştır’ fakat ülkede ‘türban açılımına karşı çıkanlar’ ortamı germiş ve ülkeyi bu ekonomik kaosa sürüklemiştir savunması yapılacaktır. Yani ülkenin ekonomik yapılanmasındaki hatalar fark edilmiş ve küresel dalgalanmadan sıyrılmak için ülkenin hassasiyetleri kalkan gibi kullanılacaktır. Şayet böyle bir durum söz konusu olursa ülkede ortam daha da gerilir ve hiç istenmeyen sonuçlar ortaya çıkar. Ancak bu hin politika ile AKP yine ‘mağdur’ konumuna düşer ve karınlarını doyurmaya devam ederler…

İşte ben son dönemdeki türban sorununu böyle yorumluyorum.Başbakan’ın niyeti çok önemli.Tüm dünya tarafından beklenen küresel ekonomik dalgalanma ülkemizi ne derece etkileyecek daha önemlisi ülkemiz bu durumdan nasıl en az zararla sıyrılacak.Dikkatinizi çekeri AKP nasıl en az zararla sıyrılacak demiyorum,Ülkemiz nasıl en az zararla sıyrılacak… Bana göre, yanlış ekonomi politikaları ve mali sorumsuzluk içerisinde bu iş çok zor olacak…"

Hiç yorum yok: