18 Temmuz 2008 Cuma

DEĞER AHLAK VE TANRI İLİŞKİSİ

Hepimizin sahip olduğu birtakım değerler ahlak ve inançlar vardır her kes kendi inancını kendince yaşar kişinin bir başkasının inancına müdahale etmek gibi bir hakkı yoktur.
Lakin belirmek gerekir ki bu inanış başkalarına zarar vererek değil bilakis başkalarına yardım olacak bir inanışın olması gerek çünkü hangi dinin temeline bakılırsa bakılsın iyiliği ve güzelliği emretmekte kötü olanı sakınmaktadır çünkü kötü olan ne olursa olsun her yerde kötüdür demek hiçbir dinin temelinde kötülük yoktur insanların yaptıklarını dinlerine mal etmek yanlış olur Manisizimde her düşünceye değer verilir (bir gün halk toplanmış düşünceler üzerine konuşuyorlardı maniye söylendiğinde maninin üstünde her renkten bir elbise vardı benim düşüncelerim elbisem gibidir demiş)çünkü her düşünce barındırılır
Hıristiyanlık dininde hoş görü vardır en kötü olandan bir güzellik çıkarılır(bir gün İsa ve havarileri yolda giderken bir köpek leşiyle karşılaşırlar havarilerden biri çok kötü kokuyor deyince, İsa dişlerine bakın ne kadar güzel) Yahudilik dininde kesinlik vardır yapıp yapmayacağın sıralanmış(on emir) konfüçyüzcülük te kimseye zarar vermemek yatar ve son olarak İslamiyet kendisinden önce gelmiş tüm dinlerin özelliklerini barındırmakla beraber diğer bir fark ise ilk olarak aklın öne çıktığı dindir akli dengesi yerinde olmayan hiçbir şeyden sorumlu değildir (aklına uygun olmayan dinine de uygun değildir )
Ahlaksal olarak; her toplumun bir ahlak ve yaşayış tarzı vardır. Bunlar birbirinden farklı olan insanlar anlamına gelmemeli bilakis kültürel çeşitliliğin bizlere sunduğu bu hazineyi toplaya bileceğimiz kadar toplamalı ve yararlanmalıyız çünkü cenab-ı hak olan Allah ben sizi kavimlere ayırdım ki birbirinizi tanımanız için. Demek ki; bu biz insanların kendi aramızda anlaşmayı kolaylaştırmak için sunduğu bir armağandır. Bu bir fark değil zenginliktir.
Değer üzerinde düşünecek olursak bu bizde biten bir olgudur. Toplum gerçi bizde zemin hazırlar ama bizim için önemli olan başkası için sıradan bir şey olarak görünebilir. Yani, bu bizim dünyaya bakış açısıdır yani hayata hangi pencereden bakarsak bakalım biz hayatı baktığımız pencereden görürüz yani neyi nasıl görmek istiyorsak öyle görürüz. çünkü bu bizim elimizde olandır başkasına mal edemeyiz bunu şu şahıs böyle demiş böyle yapılacakmış biz bunu istemiyorsak kimse bize yaptıramaz hepimizin özgür bir iradesi vardır bu bizim gerçek kişiliğimizdir değerlerimize uymuyorsa yapmayacağız.
Şimdi tanrı üzerine konuşacak olursak pascalın teorisini izlemek en mantıklısı olur şöyle demişti tanrı yoksa ve biz buna inanmıyorsak bize bir şey olmaz çünkü topraktan geldik ona gideriz tanrı varsa ve biz buna inanmıyorsak biz elbette bunun cezasını çekeceğiz
Tanrı varsa ve biz buna inanıyorsak elbet mükâfatını göreceğiz tanrı yoksa ve biz buna inanıyorsak bu dünyayla kıyasladığımızda kaybettiğimiz kıymetli bir zaman var ama öbür dünyayla kıyaslarsak bu çok küçük bir bedeldir.
Şunu söylemek mümkündür tanrı ahlak ve değerler hepsi sımsıkı birbirine bağlıdır bu ayrılmaz olanları maalesef tek tek yaşıyoruz şunu söylemek gerekir ki ancak bunlar bir bütün olarak yaşanırsa biz gerçek benliğimizi yaşayabiliriz.



Yusuf TUNCAY

Hiç yorum yok: