18 Ağustos 2008 Pazartesi

İKTİSAT

Herkese merhaba...Emrah'ın daveti üzerine katıldığım blogda umarım Emrah'ı mahcup etmem :) İktisat üzerine bir yazı istediği için onu kırmayalım iktisattan kısaca bahsedelim.Daha sonra fırsat buldukça birşeyler paylaşmaya çalışacağım.


İnsanoğlu yeryüzünde yaşamaya başlamasından itibaren yaşamak ve yaşamını devam ettirmek için bazı ihtiyaçları vardır. Bazı ihtiyaçlarını karşılayabilmek için de mal ve hizmet tüketimi yaparlar. Ekonomi bilimi, insanların ne kadar çok mal ve hizmet tüketirlerse, kendilerini o kadar mutlu hissedeceklerini varsayar. Ancak insanların tüketmek istediği ve tükettiği ölçüde mutlu olacağı varsayılan bu mal ve hizmetler sınırsız değil. Sorun, sınırlı olan kaynakların nasıl kullanılacağı.( T.Ertek, 2006, 4)

Ekonominin çeşitli tanımları vardır:
1) İnsanların sınırsız tüketim isteklerinin sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl tatmin edileceğini inceleyen bir sosyal bilim dalıdır.
2) Para kullanılarak ya da para kullanılmadan insanlar arasında değişim işlemlerine neden olan faaliyetlerin incelenmesidir.
3) İnsanı, günlük geçimini kazanırken ve yaşamından zevk alırken inceler.
4) Ekonomi, servetin incelenmesidir.

İktisat teorisinin nasıl doğduğu ve geliştiği, iktisadın tarihinin nerden başladığı tartışmalı bir konudur. İki temel ayrım var:

- İktisat bilimi Eski Mısır, Çin ve Babil gibi uygarlıklarında başladığına inanılır. Bu uygarlıklarda dönemlerinde ciddi ekonomik gelişmeler olmasına rağmen, bu döneme ait iktisat bilimine ışık tutacak olan yeterli sayıda belge günümüze kadar ulaşmamıştır. Mesela Çin’in gelişmiş bir para sistemi ve döviz kontrol sistemine, Mısır’ın planlı ekonomi modeline, Babil’in gelişmiş bir hukuk sistemi ile para ve kredi sistemine sahip olduğu tarih ve tarihçiler tarafından kabul edilmektedir.
- Daha bilimsel olan ikinci görüş ise, Adam Smith “Ulusların Zenginliği” adlı kitabının yayım yılı olan 1776 tarihini iktisadi analizin doğuş yılı olarak kabulü gerektiğini bildirdikten sonra bu konu ile ilgili aşağıdaki düşüncesini izhar eder:
“Ancak her klasik durum, kendinden önce gelen çalışmaları özetler veya birleştirir. Bu nedenle tek başına anlaşılmaları mümkün değildir.” (V. Savaş, 1997,1–4)

Şimdilik bu kadar.Herşey gönlünüzce olsun...

Hiç yorum yok: