26 Aralık 2008 Cuma

Mahalle'nin Önünde Redif Sesi Var...

Bir keskin kalem bir kırık gözlük…

Yerel seçimler yaklaşıyor.Büyükşehir Belediyeleri için partiler arasında kıyasıya bir rekabet var.Başta İstanbul,İzmir ve Ankara’da seçimi kazanmak için partilerin yapmayacağı şey yok gibi.Bu saydıklarım herkesçe biliniyor zaten.Ama ben başka bir konuya,daha doğrusu bu konunun başka bir boyutuna dikkatinizi çekmek istiyorum.’’’Mahalle Baskısı’’’.Şimdi yerel seçimlerin mahalle baskısı ile ne alakası var demeyin.Toplumumuzdaki birçok bireyin kendi değer yargıları ile hareket etmediği veya edemediği malum.Bu bireyler ‘’mahalle’’ ne derse onu yapmak zorundadırlar.Kendi başlarına karar veremezler.Mahallenin onayı olmadan bir işe girişemezler.Peki nedir bu ‘’’mahalle’’’ ?Bir insan üzerinde böyle bir otoriteyi nasıl kurmaktadır?Mahalle, gerici bir zihniyetle yetişmiş aile bireyleridir.Mahalle, cemaat yurtlarında yetişmiş bireylerdir.Mahalle, tarikata bağlı zihniyetlerin blok şeklinde kullandıkları oydur.Aileden birtakım temel değerleri almadan yetişen bireylerin ileride kendi başına karar vermesi beklenemez.Kişiliği tam olarak oturmamış ve maalesef kadınlarımızı hala eksik etek olarak değerlendiren kişilerdir mahalle.Alkol satışının büyük ölçüde yasaklandığı,kadın-erkek parklarının ayrı olduğu,son 7 sene içinde başını örten kişilerde artış olduğu göz önüne alınırsa mahalle baskısının da gücü anlaşılmış olur.Bu güç ile iktidara gelenler yerel seçimlerde bu ‘mahalle baskısını’ kullanmaz mı?Vatandaşlarımız her seçimde siyasilerin verdiği sözleri tutmayışından yakınır.Tutulması imkansız olan vaatlere kanıp oy vermeseler böyle bir şey olmayacak zaten.Kömüre ve yalancılığa oy verip sonra da bundan yakınmak ne kadar mantıklı?Eğer oyumuza sahip çıkıp ‘senin projelerin nedir arkadaş’ ‘ekonomide hangi modeli uygulayacaksın’ gibi sorular sorulmaya başlandığı zaman bir şeyler değişmeye başlayacaktır.Türkiye’de insanlar anlık menfaatler peşinden koşmayı bırakmalı ve siyasetten uzak,çağdaş bir eğitim reformu ile çağı yakalamaya çalışmalıdır.Yoksa dünyayı kasıp kavuran bir krize karşı önlem almak şöyle dursun krizi kabul bile etmeyen emperyalist işbirlikçiler daha çok ekmek yer…
Deniz IŞIK

Hiç yorum yok: