26 Haziran 2009 Cuma

Kayıtdışılık

Şükrü KIZILOT'un 24 Haziran'da Hürriyet gazetesinde yayınlanan yazısı. Fazla söze gerek yok galiba. İşte yazı. Yorum size ait..

----------------------------------------

XIV. Louis'in Maliye Bakanı Jean Baptiste Colbert (1619-1683), "Vergileme sanatı, kazı bağırtmadan, ondan mümkün olduğu kadar fazla tüy almaktır" demiş.

Çin'de de 10 yılı aşkın süredir, kazı-kazan yöntemiyle, kazı bağırtmadan, ondan mümkün olduğu kadar fazla tüy alınıyor.

ÇİN NE YAPIYOR?

Kazı kazan yoluyla ikramiye verip, fatura ve fiş almayı teşvik ediyorlar.

Bu fişi alanlar, üzerindeki gri renkli kutucuğu kazıdıklarında 5-3.000 Yuan (yaklaşık 1-400 ABD Doları) arasında değişen, bir ikramiye kazanabiliyorlar. İkramiye kazanamayanlar da, "Çin vergi sistemine katkınızdan dolayı teşekkür ederiz" yazısını okuyorlar.

Küçük ikramiyeyi alış-veriş yapılan mağaza hemen ödüyor. Ödediği ikramiyeyi de vergi dairesine yatıracağı KDV'den mahsup ediyor. Büyük ikramiyeler ise, fatura ya da fiş, alış-veriş yapılan mağazaya onaylattırılarak, bankadan alınabiliyor.

TÜRKİYE NE YAPABİLİR?

Türkiye de Çin'in yaptığının benzeri bir uygulama başlatabilir.

Halkımız toto, loto, piyango, kazı-kazan ve iddia gibi şans oyunlarına çok meraklı. Bu olay bizde Çin'den daha başarılı olur.

Çin'de sadece para ikramiyesi var. Türkiye'de kapsam biraz daha genişletilir ve ev, dükkan, otomobil, buzdolabı, TV, çamaşır makinesi, fırın, bilgisayar vs. de dağıtılır.

Bunun için ayrı bir maliyete katlanmaya da gerek yok. "Sponsorluk" uygulaması yoluyla ya da kazı kazan fişlerinin üzerine reklam alınarak, dağıtılacak ürünler sağlanır.

Ardından çarpıcı örnekler, haber olarak kamuoyuna yansıtılır. Örneğin;

- İşsiz kalan vatandaş, kirayı ödeyemediği için kara kara düşünürken, kazı kazan fişinden, bir ev kazandı.

- Hatice Hanım'a kazı kazandan, bir dükkan çıktı. Dükkanı kiraya verip, hayatının sonuna kadar rahat edecek. Nuri Beye otomobil, lise öğrencisi Arda'ya da onbin TL çıktı...

gibi haberler, vatandaşı fiş ve fatura alma yarışına sokar. Fiş almayanı da yanındaki kişi "Bize de çıkabilir, fişini alsana" diye uyarır.

VERGİ İADESİ KALKINCA

Emeklilere ve ücretlilere ödenen vergi iadesi kalkınca, insanlar fiş ve fatura alma konusunda, önceki gibi istekli olmadılar. Vergi iadesinin kaldırılması, başta KDV olmak üzere vergi gelirlerini olumsuz etkiledi.

Kazı kazan sisteminin getirilmesi, vergi iadesi uygulamasından daha etkili olur.

Azınlıkta da kalsa, bazıları kazı kazan olayını, kumara benzeterek karşı çıkıyor. Oysa, bu ülkede yıllardır; şans topu, sayısal loto, spor toto, spor loto, iddia, kazı kazan, milli piyango ve at yarışı, devletin kontrolünde oynanıyor. Üstelik para vererek oynanıyor. Kazı kazan olayında ise, yapılan bir alış-veriş nedeniyle, ayrıca bir ödeme yapılmaksızın fiş alınıyor. Kaldı ki her şeye rağmen kumar olduğunu düşünenler, kendilerine çıkan ikramiyeyi ihtiyacı olanlara verebilirler.

Kredi kartlarında nakit puan verilmeli

KAYITDIŞILIĞI önlemek için önerdiğimiz bir başka uygulama da banka kartlarıyla ödeme yapmayı teşvik etmekle ilgili...

Kredi kartı ile yapılan ödemelere, satıcılar anında fiş veya fatura veriyorlar. Bu nedenle, alış-verişlerde kartla ödemeyi teşvik etmek gerekiyor. Bunun için uygulanacak pratik bir yöntem, banka kartı ile yapılan harcamalara, yüzde 2 oranında "nakit puan" veya benzeri bir "bonus" vermek olmalı... Devlet puan verecek ama 18 puan KDV tahsil edecek. Daha ötesi, örneğin konfeksiyonda; perakendeci toptancıdan, toptancı fabrikadan, fabrika kumaşçıdan, kumaşçı iplikçiden, iplikçi de pamukçudan, derken her aşamada fatura ve KDV alınacak.

1 yorum:

MELİS dedi ki...

Keşke gerçekleşebilse...Acaba vergi
kaçırmaya çok ağır cezalar getirilse nasıl olur?Alcapon bile
onlarca insanın katili iken,vergi
yüzünden hapise düşmüştür.Baştaki
idareciler dürüst olmadıktan sonra,
bununda bir hilesi bulunur gibime geliyor.

Rahmetli Feyyaz Tokar'ın yıllar önce bir makalesini okumuştum.
Almanya'da,benzin için taksilere
taban fiatı uygulandığı dönemde,bir
gün benzin istasyonuna giriyor.Bir
taksi şöförünün,taban fiatı uygulanmayan özel araçlar sırasına girdiğini görünce soruyor,neden
ucuz benzin almıyorsun diye.Şöför,
yarın ailemi pikniğe götüreceğim,
hırsızlık yapamam(!)diyor.

Bu işler biraz da sosyolojik eğitim
ve ''eğitim''konusu mu acaba?
İyi geceler.