3 Ocak 2010 Pazar

Nereye

Uzun zamandır blogda yazı yayınlamadım.Bunun sebebi yazacak konu veya cümleler seçememem değil kendimi tekrar korkusuna düşmemdir.
***
Bu süre zarfında ülkemiz adına önemli gelişmeler yaşandı.Ama hep yazılarımı yayınlama aşamasında vaz geçtim.Yazı yazmadığım süre içerisinde olan olayları burada özetleyecek değilim elbet.Ama maalesef korktuğum başıma geldi ve bir kısım da olsa tekrar durumunda kaldım.
***
Hep aynı konulara değinmek veya benzer konuları işlemek benim de hoşuma gitmiyor.Ama ülkemizin durumu gösteriyor ki bazı olguların sabah akşam tekrarlanması gerekiyor.Affınıza sığınarak yazıma başlamak istiyorum.
***
Herkesin birbirine sorduğu soru aynı: 'Türkiye nereye gidiyor?'.Bu soruya doğru bir cevap vermeye en çok şimdi ihtiyacımız var sanırım.Ben sizlere bu sorunun cevabını şöyle vermeye çalışacağım.
***
ABD ve Avrupa soğuk savaşın bitmesinin ardından dünyada tek egemen güç olarak kaldı.Fakat bu o kadarda olumlu birşey değildi.Çünkü rakibi olmayan bir süper devlete hiçkimsenin ihtiyacı yoktu.Dünyayı işgal edecek bir Sovyetler Birliği tehlikesi olmadan kimse bir süper güce sığınmak istemezdi.Rakipsiz kalan ABD kendine ihtiyaç yaratmak zorundaydı. Dünya devletlerine sunacağı bir rakip lazımdı.
***
Ülkeler ancak yeni bir tehdit olursa tekrar ABD nin yanında yeralacaktı.ABD ise bu yeni tehlikeyi kullanarak yeniden lider olabilecekti.Bu tehlikenin adı RADİKAL İSLAM.
***
Enerji kaynaları üzerindeki ülkelere böyle bir sistem kurulur ve El Kaide,Taliban gibi terörist örgütler dünyaya sunulursa kontrol ABD de demektir.Ya ülkeler bu yolla işgal edilir yada kukla sözde dinci partiler başa getirilir.Böylelikle savaşla veya savaşsız ülkeler fethedilmiş olur.Ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginlikleri emperyalizme teslim olmuş olur.Afganistan veya Irak sanırım yeterli bir örnek olacaktır.
***
Enerji kaynakları üzerinde olan Türkiyede ekonomik kriz sonrası ülkeyi savaşsız teslim edecek bir parti iktidara getirildi.Milli ekonomi kuruluşları satıldı.Tarımsal ve endüstriyel üretim ise can çekişmekte.Hükümet üzüm yemek değil bağcıyı dövmek derdinde.Zamlardan ve yoğun gündemden dolayı halk bezgin durumda.
***
Toparlamak gerekirse bu kadar iç karışıklık çıkması,medyada hergün başka bir olayın şişirilmesi boşuna değil.Ekonomik kriz ve etkileri zayıf hükümetlerle daha çok hissediliyor.Gündem kalabalıklığı ise sadece günü kurtarmaya yarıyor.İnsanlar son 7-8 yılı değil bugün yarını konuşuyor.
***
Sonuç olarak mevcut hükümet iktidara getiriliş amacını harfiyen uyguluyor.Toplumsal huzursuzluk,devlet organları arasındaki sürtüşme,dışa bağımlılık ve daha niceleri...Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sandıkta ÜLKE NEREYE GİDİYOR? diyemedikçe gittiğimiz yolu biz belirleyemeyiz.
Deniz IŞIK

Hiç yorum yok: