Bugün akademisyen hocamızın akademisyenlik sürecinde ona ögretilmeyen hayatı nasıl ögrendiğini ve hayata dair bakışını yansıtan incilerini döktüğünü gördük.
Hocamızın bakış açısını başka bir yazımızda degerlendiririz . O ayrı mesela benimle ilgili olan kısmı ve hayatımın bugüne gelmesindeki bakış açısını ilk başta degerlendirmek gerekir.
Odtü Endüstri Mühendisliği bölümünü 8 yılda bitirdim. Arkasından İktisat 3 sınıfdan ve sosyoloji 3 sınıfdan terk ve 3 kez afla ögrenim hayatıma devam etmek zorunda kaldım.
Okul hayatımın bu kadar düzensiz olduğuna bakmayın benden kaynaklı bir durumdan ibaret değil ne yazıkki Murat ÇOKGEZEN gibi akademisyen hocalarımız yüzünden ögrenim hayatımız çalkantılı bir durum arz etti.
Hocamızın Hukuk nereye kadar yazsındanki bir bölüme dikkat etmek gerekir;
Üçüncüsü, bu tip davalarda karar vermek çok zordur.
Örneğin, bir satış elemanınızın sizin tarafınızdan ‘laubali’ olarak
değerlendirilen davranışı başkası tarafından ‘samimi’ olarak
değerlendirilebilir. Bu durumda davranıştan doğrudan etkilenen sizin kararınız
mı yoksa hiç alakası olmayan bir hakimin kararı mı daha önemli? Ayrıca, iş
hayatına ilişkin bir kararın, hayatındaki tek para kazanma aktivitesi memuriyet
olmuş bir hakim tarafından verilmesi ne kadar doğru?
Biz şimdi kalkıp ona hayat denilen olguların hepsini kitabi olarak degerlendiren 20 yaşlardaki genclerin hayata karşı hangi sorunlarla boğuştuğunu göremeyen yada anlamayan Akademisyenlerin gencler için öncelikle önemli geleceklerini belirleyen üniversite hayatlarında bu kadar etkin rol oynaması hakkındaki görüşlerini ve hayatındaki tek para kazanma aktivitesi üniversite ögretim görevlisi olmuş akademisyenlerin iki dudağının ucunda olması sizce ne kadar dogrudur diye aynı soruyu kendisine yöneltelim ve cevabını bekleyelim.
Hocamıza bir nasihatta Yök kuruluşunun tamamı memuriyet kafasında olduğu için Yök kurumuna karşı aynı söylevlerin arkasında duruyormu yoksa salla başı al maaşı yöntemini güderek akademisyenlik hayatına devam ediyor
İlk gerçek Aşkı üniversite 2 sınıfında yaşadım. Bu aşkın faturasını öyle bir agır ödedimki odtüyü anca 8 senede bitirebildik. Ozamanlarda aşkın ne olduğunu bildiğini zanneden akademisyenlerimiz vardı
5 yorum:
Hocam,
Sen 8 senede bitirmişsin en azından aşık olmuşun, biz de 7 sene de bitirdik ama bir kez aşık olamadık biz ne yapalım.... Ama akademisyenler konusunda seninle hemfikirim...Mezun olduktan sonra bir kere bile gitmedim, tek özlediğim ise stadyumda ki konserler...bir de panayır :)
ODTU Endustri ha, hmmmm sanirim bazi arkadaslarim hocaniz olmus. Umarim uzun egitiminize onlardan katkida bulunan olmamistir:)
İlk iş görüşmemde,şu anda rahmetli olan şirketin genel müdürü bana neden bu kadar uzattın demişti okulu bana, ben de param yoktu, param olsa idi, daha fazla uzatır okurdum demiştim. Mezun olalı yaklaşık 10 seneden fazla oldu ama hala aynı görüşteyim.İşe kabul edildim mi, tabi ki evet :)
T'pol şimdiki arkadaşlarındanmı bahsediyorsun ben senle çünkü aynı yaştayımda benim bahsettiğim odtülü günler 1985 'li dönemler :):)
murat çokgezen hoca bizim bölümün ender liberal hocalarından biridir...ki liberallikte bazen sınırı aştıgınıda rahatlıkla söyleyebilirim özellikle kitabını okuyan yada bir iki dersine giren bunu rahatlıkla anlar...
öyleki...
çocuk yapmayı..
nataşaların ülkede çalışmasını
kurban bayramında kurban kesmeyi..
v.s liberalizm mantıgıyla çözmeye çalışan ender kişiliklerdendir..
homo economicus... uzuvları alınmış ihtiyacları tahrik edilmiş kıt kaynaklar arasında yaşayan bir makine.. ne kadar mantık ?
Yorum Gönder