14 Ocak 2010 Perşembe

PARA


Para, denildiğinde aklımıza, mal ve hizmet alışverişinde kullanılan kâğıt ve madeni paralar aklımıza gelir. Aslında para, mal veya hizmet karşılığı bir ödeme aracı olarak kullanılan herhangi bir nesnedir. Günümüzde para daha çok, kâğıt para, madeni para ve banka mevduatından oluşur.

Tarihteki ilk madeni para basımının M.Ö VII. Yüzyılda Anadolu’da Lidyalı’lar tarafından yapıldığı bilinmektedir. Tarihteki ilk madeni para olma özelliği taşıyan Lidya parası, darp suretiyle basılmıştır. Sabit bir alt kalıp üzerine konan madeni pula hareketli bir üst kalıp yerleştirerek, bir çekiçle vurmak suretiyle darp gerçekleştirilmiştir.
Tarihteki ilk madeni para basım yerinin Anadolu olması özellikle uygarlık gelişiminin göstergesi olarak oldukça önemlidir. Anadolu bu üstünlüğünü sürekli devam ettirmiştir. Dünyanın ilk büyük darphanesi Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de kurulmuştur.


Paranın diğer mallardan farklı özellikler taşıması ve işlevler görmesi onun diğer mallardan ayrı bir şekilde sınıflandırmasına yol açar. Bunlar:


1)Paranın Değişim (Mübadele) Aracı Fonksiyonu: Para mal ve hizmet alışverişinde bir değişim aracı olarak kullanılır. Mal ve hizmetler para karşılığı alınır satılır. Nasrettin Hoca’nın dediği gibi “parayı veren düdüğü çalar”. Bir değişim aracı olarak paranın, taşınabilirlik, dayanıklılık, bölünebilirlik ve genel kabul görme özelliğine sahip olması beklenir. Bu özellikler ile para mübadeleyi ve dolayısıyla ticareti kolaylaştırır ve hızlandırır.

2)Paranın Değer Ölçüsü Olma Fonksiyonu: Mal ve hizmetlerin değeri fiyat ile ölçülür. Fiyat da para cinsinden belirtilir. Böylece para çeşitli mal ve hizmetlerin değerlerini ve dolayısıyla birbirlerinin göreli değerini belirler. Örneğin Bir ayakkabının fiyatı 70 TL, bir gömleğin fiyatı 35 TL ise o zaman ayakkabı 2 gömlek değerindedir. Tüketici 70 TL ile bir ayakkabı alabileceği gibi, aynı parayla 2 gömlekte alabilir.

3)Paranın Değer Muhafazası Fonksiyonu: İnsanlar gelirlerinin bir kısmını harcayıp tasarruf edebilirler. Bu tasarrufları ile şimdi satın alabilecekleri mal ve hizmetleri daha ileri bir tarihte satın alabilirler. Yalnız bunun için fiyatların değişmeyeceği varsayılır. Gerçek hayatta ise fiyatlar değişir. Fiyat düzeyinde bir atış olmuş ise paranın değer muhafazası fonksiyonu yerine gelmemiş olur. Bu nedenle tasarruf sahipleri genelde ellerindeki parayı atıl bırakmayıp örneğin, bankaya yatırır ve karşılığında faiz alır. Faiz oranı, fiyat düzeyindeki artış ( enflasyon) oranına eşit ise tasarruflarının değeri aynen muhafaza edilmiş, faiz oranı enflasyon oranından az ise tasarruflarının değeri azalmış olur.

Paranın bu üç fonksiyonu yanı sıra bir fonksiyonu daha vardır; o da paranın bir ekonomi politikası olarak kullanılmasıdır. Ekonomide durgunluk olduğunda para miktarı arttırılmak ( genişletici para politikası), enflasyon olduğunda da para miktarını kısmak ( daraltıcı para politikası; sıkı para politikası) suretiyle ekonomide istikrar ve tam istihdam gelir düzeyi elde edilmeye çalışılır.

Kaynakça:

•Temel Ekonomi, Prof. Dr. Tümay Ertek, 2006
•Ansiklopedik Ekonomi Sözlüğü, 2007
•http://www.darphane.gov.tr

Hiç yorum yok: